Candostlar, cankardeşler, cangardaşlar, canyoldaşlar, güzelinsanlar! Gönüller incinir, kalpler kırılır ama günler gelip geçer, zamanın bağrında esip geçen hayat rüzgarı alır götürür, siler süpürür her türlü olumsuz şeyi. Son defa bakar ve ardında bırakırsın acıtan her şeyi. Anımsarsın belki arada bir ama o anımsama da sarsmaz ve kuvvetlendirir dostluğu. Bu yüzden benim gönlümde tortu bırakamaz olumsuz hiçbir şey. Tortularla yaşamaya gelmedik bu dünyaya ve tortular da bırakamayız hiçbir gönül toprağında. Olumsuz şeyler sadece cigara içirir bana. Yaşandığı anda ve sonrasında az biraz aklımda olur deli gibi cigara içerim ama uzun sürmez, bi gram kalmaz bağrımda olumsuzluktan yana ne varsa. Ama, bazen, bazı dostlarda, tam manyak oluyorlar anasını satıyım. Ulan, olumsuz kelimeler üst üste geldi mi de ne kadar dayanılır ona da o temiz ve güzel vicdanlarınız karar verecek elbette. Yani normalde beni biliyorsunuz, hiç tepki vermem, veremem, çünkü ağır olduğunu düşündüğüm kelimeler sarfedemem, şakaya vurur geçerim, bazı kelimeleri kullanamam, ama bazen her zaman ki gibi olmuyor işte. Çünkü ben aynı konuşamıyorum, konuşamam dediğim gibi. Zira beceremiyorum. Dilim varmıyor, gönlümden süzülüp gelemiyor o kelimeler. Bu yüzden de tepkimin ağır olacağını bildiğim için hep susuyorum. Velakin bazı durumlarda, bazı şeyler karşısında biz de insanız ve dayanamıyoruz be candostlar, cankardeşler, cangardaşlar, canyoldaşlar, güzelinsanlar. Şimdi abilik mertebesinde bir adam var karşınızda. Hepte söyler durursunuz zaten. Abimiz dersiniz. Öyleyse sürekli sürekli sürekli kem söz eder gibi şeyler oldu mu insan da dayanamıyor doğrusu. Orada abilikte sönümleniveriyor ve ağır oluyor tepkiler de. Biz de insanız be manyaklar, ayrıca bizim de nefsimiz var demeyi sevmesem de var işte anasını satıyım. Eyvallah deyip geçiyorsun bazen, gençliktir, toyluktur diyorsun ama bi yerde bu nefiste dayanamıyor patlıyor işte. Yoksa benim gözümde, gönlümde hep aynısınız, değişmezsiniz. Tertemiz, doğal, iyi niyetli birer insansınız, dostsunuz, kardeşsiniz, gardaşsınız, yoldaşsınız, güzelinsansınız. Bu sonsuza dek değişmez ve değişmeyecektir de. Ta ki çekip gitseniz de, unutsanız da, arayıp sormasanız da değişmeyecektir. Bu gönüle bir kez tam olarak girdiniz mi, sizi oradan çıkaracak hiçbir kuvvet yoktur. Ama işte öyle bir yer oluyor ki sabır taşı çatlıyor anasını satıyım. Gönül istiyor ki; sevdiğin, değer verdiğin, hep aradığın, yokluklarında varmış gibi hissettiğin, uzakta olsalar bile varmış gibi huzurlu hissettiğin insanlarla karşı karşıya gelindiğinde, seninle az biraz da olsa aynı duygularla dolu olsunlar, biraz daha farklı olsunlar, biraz daha titiz olsunlar. Ama hayat işte be güzelinsanlar, candostlar, cangardaşlar, canyoldaşlar, cankardeşler. Sağlık olsun, bugünler de gelip geçecek, geçip gidiyor bile işte, hayal oluyor, mazi oluyor. Bu gönül küslük bilmez, kin bilmez, canları yok saymak bilmez. Bizde can karşısında canlar vardır ve canlar feda edilmez dünyaya. Fani dünya, geldik, geçip gidiyoruz. Kalbinizi incittiğim oldu mu biliyorum, elbette hiç incitmek istemem, istesem de incitemem. Keşke olmasaydı der geçeriz bazı şeyler için ama olduysa da üfürür silip atarız, yok sayarız, olmadı biliriz. Oldu ama yok oldu gitti deriz. O güzel ve temiz kalpleriniz ferah olsun. O güzel ve temiz kalplerinize selam olsun, sevgi olsun, muhabbet olsun. Hakkım helal olsun hepinize ve hepiniz hakkınızı helal ediniz. Daima sevileceksiniz, varolan sevgi bi gram eksilmeyecek, önemi olsa da olmasa da yanınızda. Kalbiniz hiç bozulmasın, hiçbir şey kalbinizi bozamasın. Bizler bu toprağın bağrından kopup çıkmış bağrıyanık, yağız bozkır çocuklarıyız. Acılara dayanıklıyız. Kökleri derinlerde çınarlarız, hiçbir fırtına sarsamaz bizi. Küçücük sarsılmalar yıkamaz bizi. Bağlarımızı koparamaz. Canlarımızın acıması dostların güllerindendir sadece. Kalbi ve baki muhabbetle, sevgiyle, dostlukla, gardaşlıkla, kardeşlikle, yoldaşlıkla selamlıyorum o aziz ve saygıdeğer varlıklarınızı. Hoşçakalın tatlı çocuklar.
Bir kaç söz etmeme de müsaade edin lütfen;
“Bir insan kendisine gösterilen
güleryüz ve samimiyetten cesaret bulup haddini aşmıyorsa; o insan çok değerli
ve kaliteli bir insandır” W.R
“Nasıl davranılsın istiyorsan,
başkasına öyle davran. Yapılmasını istemediğini, başkasına yapma. İstediğini
söyleme, istemediğini işitme.” Özgür
Deniz
EKSTRA:
“Mazlum, mahsun,
çaresiz, yapayalnız, hiçbir kimsesi olmayan, sesi duyulmayan, Allah’tan başka
tek bir mercisi kalmayan ile Allah arasında PERDE yoktur.” Hz. Muhammed (sav)