Düne, bugüne, yarına hitaben sesleniyorum ve Kur’an boyutuyla şöhretli âlimlere soruyorum ve behemehâl cevap istiyorum, bekliyorum. Elbette akli boyutta cevap mahiyetinde sayılabilecek bir karşılığı Alev Alatlı isimli şöhretli aydından bir nebzede olsa buldum. Ha ekstra cevaplar da olabilir mi? Kuşkusuz başka şöhretli aydınlar da akli boyutta cevaplar verebilir. Varoluşsal sorular ve sorgulamalardır bu sorular ve sorgulamalar. Kendim, sorduğum sorularıma, kesin cevaplar vermekte kifayetsiz kalabilirim, bu yüzden alanında yetkin insanlardan cevap beklemem gayet tabiidir. Elbette gelecek cevapları da aldım kabul ettim diye bağrıma basamam, vicdanımla ve aklımla ölçer, biçer, tartar, ondan sonra kararımı veririm. Zira cevap verecek insanları güven terazisinde tartmam gerekecektir mutlaka. Güvenin handiyse sıfırlandığı insanlık dünyasında önüme gelene güvenecek kadar ahmak olamam herhalde.
Bakınız Alev Alatlı ne diyor: “Her yasal hak helal değildir, helal olamaz.
Asıl burada helalleşmek gerekir.” Demek ki neymiş, beşerin tanzim ettiği
yasalar, kendisini hazırlayanlara kıyak geçebilirmiş ama geçilen kıyak normal
bir kıyak olmayabilirmiş hatta helal olarakta görülemezmiş. Öyleyse dünden
bugüne bu haklardan istifade edenler, insanlarla helalleşmeliymiş. Bunu dün kim
yapmış olursa olsun, bugün kim yapıyor olursa olsun, yarın kim yapacak olursa
olsun Alev Alatlı’ya göre helal değildir. Bakınız Alev Alatlı söylüyor bunu.
Herhalde herkes biliyordur kim olduğunu bu kişinin. Çapını, derinliğini bilen
biliyordur. Katılıp katılmamak, sevip sevmemek değildir mesele, çapını ve
derinliğini kimse inkâr edemez, varlığını kimse yok sayamaz.
Ya bu
durumlara Kur’an ne diyor? Sıradan Müslümanlardan değil, şöhretli Müslümanlardan
bir cevap bekliyorum. Bu sorum kimin kulağına ulaştıysa, o kişi de cevap beklediklerimin
kulağına ulaştırabilir. Bu sözümde sonsuz ciddiyim, gerçekten bir cevap
bekliyorum, Kur’an ne diyor, mutlak hüccetlerle cevap istiyorum, bekliyorum.
Bana laf olsun kabilinden cevap vermesin kimse, ortaya hücceti koysun, hücceti
detaylandırsın ve sonunda desin ki, Kur’an bunu tensip ediyor, helal kılıyor.
Tabi cevabı şu durumda istiyorum; eğer Kur’an’a göre normaldir, helaldir
deniyorsa yoksa zaten cevap verilmesine lüzum yoktur.
Geçelim ve
gelelim sadede. Buyurun sorular sofrasına.
Partilerin
aldıkları seçim parası yetim hakkı mıdır değil midir?
Bazı
kimselere yasal olarak sunulan huzur hakkı denilen şey yetim hakkı mıdır değil
midir?
Birden fazla
maaş yetim hakkı mıdır değil midir?
Kur korumalı
mevduat dediğimiz şey yetim hakkı mıdır değil midir?
Başka
yerlere gönderilen insanlara yolluk adı altında verilen ekstra ücretler yetim
hakkı mıdır değil midir?
Bazı
insanlara ekstra ücretlerle konaklama yeri kiralamak yetim hakkı mıdır değil
midir?
Soru sormak
ve cevap beklemek hakkımı kullanıyorum, yani doğuşumla kazandığım hakkımı.
Beynimi zorlayan sorular. Kendimce cevap bulduğum ama yine de cevap aramak
ihtiyacı duydum sorular.
EKSTRA:
https://www.youtube.com/watch?v=qcwj70MwAKA
Bu adamlar ne diyor? Gerçekten saçmalıyorlar mı yoksa bir şey mi söylemeye çalışıyorlar? Hakikaten bir garip oldum. Ama eğer izlediklerinizle ya da izleyeceklerinizle ilgili bir şey söylemek istiyorsanız, ilk harfinden son harfine dek dinleyip öyle söylemenizi isterim. İzlemeden bir şey söylemeyin lütfen. Boş laf değil dolu söz istiyorum zira. Çünkü kızayım mı, döveyim mi yoksa ne diyeyim ben bunlara? Manyak mıdır yoksa sapık mıdır yahut hakikat midir bunlar?
Bu adam ne saçmalıyor ya? Nasıl bir konuşma bu böyle? Kim oluyor bu adam?
https://www.youtube.com/watch?v=4RMpc-RWkVk
Kim bunlar ya? Dertleri ne?
Ne yapmak istiyorlar? Nedir şimdi bu video? Devletten de mi çekinmiyorlar?