Din, Akıl Kullanmayı ve Bilimi Emreder

İsmail Hakkı CENGİZ - 31.03.2023

Kuleli Askerî Lisesi’ndeki cebir-geometri Hocam Anıl Onat’ın yurtdışında yaşayan çocuklarının arkadaşlarından Hıristiyan olan bazıları Müslümanlığı seçmişler. Anıl Hocamdan ön bilgi olarak bir yazı istemişler. Her konudaki görüş ve düşüncelerine büyük önem verdiğim ve bir bilge olarak gördüğüm değerli hocam aşağıdaki metni kaleme almış.

Anıl Hocamın aydınlatıcı, yol gösterici değerli fikirlerini yazmaya ve bizimle paylaşmaya devam etmesini umuyor, aşağıda sunduğum görüşlerini dikkatle okumanızı öneriyorum:

Yaratıcı, yarattığı insanların mutlu bir hayat sürmesi için onlara yol gösteren mesajlar gönderdi. Bu mesajlar, gene O'nun seçtiği insanlar (elçiler) tarafından topluma iletildi.
Yaratıcının kesin doğruları içeren mesajları hep aynıdır. Hiç değişmeyen bu DOĞRU YAŞAM KLAVUZU’na DİN  diyoruz.
Din; kurallarını yalnızca Tanrı’nın koyduğu değişmeyen  doğrulardır.

Sayıları tam olarak bilinmeyen ancak zamanımıza yakınlığı sebebi ile tanınan; Musa, İsa, Muhammed gibi elçiler, hep aynı mesajı iletmeye çalıştılar.
Yaşanan asırlar içinde insanlar, kendilerine gönderilen bu mesajlara isyanları bir yanda, esas olarak bu mesajları bozarak kendi isteklerine uygun hale  getirmeyi başardılar.
Bugün yeryüzünde Yaratıcı’ya ait olan, saflığını koruyan bir DİN kalmadığı öncelikle bilinmelidir.
Bugün en çok bilinen ve yaygın olan üç ilahi (Yaratan’a ait) dinin, birbirine zıt mesajlar içermesine ilaveten, bu dinler kendi içlerinde de birbirine zıt anlayış ve yollarla hasım (rakip) gruplar oluşturmuşlardır.
Her bir grubun başına getirilmiş din öğreticisi "kendi dinini " öğretmektedir.
Buradan Tanrı’nın dinini veya mesajlarını  öğrenmenin, bu din öğreticilerinden (imam, papaz, haham) uzak olmaya bağlı olduğu görülmelidir.

Tanrı’nın dinine girmek isteyenler için ilk kural; kimseyi taklit etmeyip, araştırma yapmaktır. Mesela; Tanrı’nın varlığına herkes inandığı için değil, siz, her gördüğünüz şeyde O'nun varlığına inanmak zorunda olduğunuzu anlayacaksınız. O'nun yarattığı şeylere bakıp, yaratabileceği şeyleri kabul edeceksiniz (Ahiret inancı). Tanrı’nın her şeyi gördüğü, her şeyi bildiği, her şeye gücünün yettiği, her şeyi O'nun yarattığı, kusursuz ve TEK olduğu, akla aykırılık değil, akıl ötesi bir durum olduğu anlaşılmalıdır. Tanrı’nın insana vermiş olduğu akıl ve aklını kullanma yeteneği, insanın inanması gereken konulara güç yetirir.
O (Tanrı) adil olduğu için akıl vermediğini sorumlu tutmaz. Akıl bilgiye bağlı çalıştığı için Tanrı’ya ait olan din; aklı ve bilgiyi emredicidir. Yani Tanrı’ya ait din, akıl kullanmayı ve bilgiyi (bilimi) emreder, cahilliği reddeder.

İlahi mesajlar üç bilinen dinin, üç kitabında (Tevrat, İncil, Kuran) yer almaktadır. Bu kitaplarda bugün çelişki, yalan, yanlış anlaşılacak ve akıl dışı ifadeler yer almaktadır. Hatta elçilere iftiraları dahi görürsünüz.
O çok büyük ve merhametli Tanrı, insanlar mesajlarını anlamasınlar veya yanlış anlasınlar mı istedi? Yoksa elçilerini güvenilir kişilerden mi seçemedi!?
İnsanlar, şeytanî görevlerini yalnızca ilahi kitaplar üzerinde yapmadı. Bu ilahi kitaplara paralel hatta daha öne geçen dini kitaplar kurguladılar. Bu paralel uydurma dini yapılandırmada, uydurma elçi hikâye ve buyruklarına ilaveten dini azizler ve din uluları görev üstlendi.

Tanrı’ya inanan, O'nun sonsuz güç, bilgi ve merhamet sahibi olduğunu kabul edip, O'nun Dinini merak edenlerin tek bir yolu vardır; Tanrı’nın mesajlarına ulaşmaya çalışınız. Bu da O'nun Kitaplarındaki bozulmamış mesajları bulmanızla olacaktır. Elinizdeki ölçü mutlaka şu şekilde olacaktır;
1-Akla ve bilime aykırı olamaz.
2-Ortak insani değerlere aykırı olamaz.
Yani zulüm, haksızlık, ahlaksızlık kapsamına giren, kişinin kendine, topluma, çevresine acımazlığı, ihtiyaç dışı mal edinme hastalığı, kadın-erkek ve ırk ayrımı yapılması...vs. olamaz.
İşte şu akla gelenler bizim koyduğumuz kurallar değil, araştırarak ulaştığımız ilahi  mesajlardan bazılarıdır.

Siz, Tanrı’nın aklımızın alamayacağı büyüklüğüne ve ahiret müjdesine inanıyorsanız, mesajlarına göre yaşam sürüyorsanız, O'nun istediği yolda (Dinde), kesin doğru işleri yapan ve de kesin doğru bir Dindesiniz demektir.

O'nun dini; din adamlığı diye bir müessese tanımaz, dinî kıyafet, merasim ve ritüeller içermez. O'nun mesajlarına aykırı olmayan toplum adetlerine karışmaz. O'nun dinine girmek de çıkmak da kişinin kendi özgür iradesi iledir.

Tarih: 31.03.2023 Okunma: 658

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ. Hakkı Cengiz

31.03.2023 - 13:39

Değerli Hocam, öncelikle, ellerinize, emeklerinize, yüreğinize ve zihninize sağlık. Yazının her bir paragrafı ayrı önemde ve değerde. Yazdıklarınızdan, "her gördüğünüz şeyde O''nun varlığına inanmak zorunda olduğunuzu anlayacaksınız." ifadesini çok iyi anlıyor, algılıyor ve tecrübelerimle Tanrı''nın varlığına emin oluyorum. "O''nun yarattığı şeylere bakıp, yaratabileceği şeyleri kabul edeceksiniz (Ahiret inancı)" Yaratabileceği her şeyi de kabul ediyorum ama ahireti tam olarak algılayamıyorum. Ahiret inancı konusunu biraz daha açabilir misiniz? Öte yandan, Tanrı''nın verdiği mükafat ve cezanın bu dünyada da yansıması, göstergesi var mıdır? Ahiret, yaşadığımız günlerden sonraki günler gelecek günler, yıllar olarak da değerlendirilebilir mi? Daha açık sormam gerekirse, sizce, Tanrı''nın bu dünyada da mükafatı ve ceza ysptırımı var mıdır? En derin saygılarım ve gönülden selâmlarımla...

Özgür DENİZ

01.04.2023 - 06:18

Din, Aklı Kullanmayı ve Bilimi Emreder.. BAŞLIK zaten özet gibi. ama hocanızında sizin de elinize yüreğinize aklınıza sağlık saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. gerçek bir dindarın düşünceleri olmuş. ama içimdeki güzel duygular öyle sönmüşki, hiç heyecan yok. dini öyle kirlettiler öyle bozdular öyle tahrif ve tahrip ettiler ki adeta öldürdüler ve din ölürken ölüsünden bile kazanmaya çalıştılar. dini sadece rant aracı olarak kullandılar. DİN NAMINA DİNE EN BÜYÜK ZARARI DİN ADAMLARI VEREBİLİRDİ VE VERDİLER diyordu Ali Şeriati ve sonsoz doğru diyordu ve zaten öyle oldu. DİN ÖLDÜ, dini öldürdüler. bu düşüncelerin bile nasıl bir duygu kırılması, nasıl bir duygusal ve düşünsel acıyla ve aslında haykırarak söylendiğini bile hissedemeyecek kadar cahil olanlar dini hiçbir zaman bilmediler ki, öldürürken farkında olsunlardı. acıyorum zavallılara. BU ÜLKEDE DİNDAR VAR MI ACABA? dinden kazanan çok ama dindar var mı? derin saygılar selamlar saygıdeğer ağabey, paşam.

Anıl Onat

01.04.2023 - 14:08

Canım kardeşim, Ahiret inancı,tıpkı Allah inancı gibi her üç dinde de vardır.Allah inancı gibi inanılması kesin olarak istenir ancak bu konuya biraz geniş bakmak gerekmektedir. İnsanlar "sonsuz"a göre çok kısa bir yaşam için yaratılıyor.Kişilik kazandığı andan itibaren doğruluk ve eğrilik karşısında verdiği her tepki ,ilahi kayıt sistemine geçiyor.Çocukken öldü ise büyüklerin o çocuğa uyguladıkları iyilik ve kötülük kaydediliyor. Ahiret hayatının ebedi olduğu ,kişilerin dünyada iyilik ve kötülük tercihinde bulunmalarına göre sonsuz olarak güzel (hiçbir sıkıntısı olmayan) veya sıkıntılı ,kötü bir hayata erişeceği bildirilmektedir. Allah adildir.Kullarına mükafat ve cezayı veya affı, olması gereken gibi verir.Orada Hakim,sanıkların ve şahitlerin kalplerinden geçeni bilmektedir. Allah ın koyduğu emir ve yasakların elbette ki karşılığı olan olumlu veya olumsuz şeyler burada görülmektedir.Ancak tam olarak değildir.Ahiret,adaletin tamamlanması için gereklidir. Ayrıca ;eğer yaptıklarımızın burada tam olarak karşılığını bulsak,insanlar iman edip dindarlık yarışına girerdi.Oysa Allah mecbur olarak iman etmemizi değil ,hür irademiz ile inanmamızı dilemiştir. İnsanoğlu ahiret kavramını duyduğu halde şu dünyayı ne hale getirmektedir.Bir de ahiret olmasa kim bilir dünya neye dönerdi. Ölüm bir uyku, ahiret ise bilemediğimiz bir yeni yaradılış ve hayata uyanmadır. Anladığımız için değil,Yaratanımız öyle dediği için inanıyoruz.

İ.Hakkı Cengiz

01.04.2023 - 14:17

Özgür Kardeşim. İlgi ve desteğin için çok teşekkür ederim. Bütünüyle katılıyorum. Şehit Âlim Ali Şeriati’yi rahmetle anıyorum. Gönülden selamlar.

İ.Hakkı Cengiz

01.04.2023 - 14:17

Özgür Kardeşim. İlgi ve desteğin için çok teşekkür ederim. Bütünüyle katılıyorum. Şehit Âlim Ali Şeriati’yi rahmetle anıyorum. Gönülden selamlar.