ADALET; insan haysiyetine saygıdır, emeğin karşılığının, ter ve yaş kurumadan, nakıssız, bihakkın teslimidir. Adalet kimliğe bakmaz, suça bakar ve olduğu gibi tatbik edilir. Suçsuz olana, kimliğine göre ceza verilemez. Suçlu olan da, kimliğine göre cezasız kalamaz. Kişiye, kuruma, servete, güce göre çalışmaz adalet. Adalet öldü mü, her şey ölür. Adalet; insanlığın ve her şeyin dinidir, umududur, özgürlüğüdür, hayalidir, düşüdür, rüyasıdır, saadetidir, meserretidir, sürurudur, dinginliğidir. Adaletsiz, zulüm dolu dünya batsın daha iyi.
HÜRRİYET; insan olmaklığın önkoşuludur, onsuz
insan, insan olarak varolamaz. Belki hayvanca yaşar. Hatta hayvanca değil ondan
bile aşağı yaşar, çünkü hayvanların bile özgürlüğü vardır. Doğuştan ya da
yasalarla verilmiş hakkını baskı altında kalmadan kullanabilmektir hürriyet.
Hürriyet yoksa kölelik vardır. Onurlu ve şerefli insan köleliği onaylamaz.
Hürriyetin olmadığı yerde herkes ve her şey ölüdür. Hürriyet, zalimlerin
heyulasıdır. Çünkü hürriyetin olduğu yerde tüm erdemleriyle insanlık
çiçeklenir. Ve insanlığın çiçeklendiği yer baharın coşkuyla geldiği yerdir.
UHUVVET; birliğin, beraberliğin ve kuvvetin
mayasıdır; adaletin ve hürriyetin çiçeğidir. Uhuvvet ölürse düzen bozulur;
düşmanlık çiçeklenir ve kaos zımni egemen olur. Uhuvveti kirli hesaplar için
bozmak, insanlığa ihanet etmektir. Çünkü uhuvvet, huzurun ve barışın
sigortasıdır. Uhuvvet haddizatında tüm güzelliklerinde sigortasıdır. Zira büyük
zorlukları aşmak uhuvvetten geçer. Her türlü zafer tacını taktıran uhuvvettir.
Başarılar uhuvvetin meyvesidir. Uhuvvet birlik ve beraberlik demektir zira. Bu
yüzden uhuvvetti nakzeden, insanlığın en büyük düşmanı ve hainliğin atasıdır.
MÜSAVAT; meserretin, sürurun, saadetin,
uhuvvetin, barışın sigortasıdır. Bir yerde DAHA EŞİT OLANLAR varsa orada
müsavat ölmüştür. Müsavat ölürse adavet şahlanmıştır. Müsavatı öldüren
insanlığa ihanet etmiştir. Müsavat ölürse, kin ve nefret çiçeğe durur ve bu
zehirdir insanlık için. Çünkü dünya fanidir, insan fanidir, bu sebeple
eşitsizlik ahlaksızlıktır, ihanettir, zulümdür. Kimse kimseden üstün de
değildir, alçakta değildir, önde de değildir, geride de değildir, herkes
herkesle eşittir. Kimlik, din, dil, ırk, servet, mezhep, makam ayrıcalık
yaratamaz, ayrıcalıklı kılamaz.
ŞİMDİ; bu olguları iyi bilelim, insanlık
toprağında bu olguların mahiyetlerine mütenasip olarak ne derecede
olaylaştıklarına ve egemen olduklarına bir bakalım ve şüphe ederek hissedelim,
düşünelim, soralım, sorgulayalım. Nihayetinde de yargımızı yapıp, kararımızı
vermekten korkmayalım. Korkaklar, kaderlerini çizemezler, çizilen kaderlerinin
figüranı olurlar.
ÖYLEYSE SORUYORUM: en basit şekilde ve hülasa olarak; katil göründüğü halde görünmüyor oluyorsa ve hukuk adamına göre işliyorsa,
orada ADALET; konuşması için var
olan dil konuşamıyorsa ve gerçeği haykıramıyorsa, gönüldeki ve beyindeki
özgürce dökülemiyorsa, orada HÜRRİYET;
kimlikleri farklı diye insanlar kucaklaşamıyorsa ve birbirine nefretle
bakıyorsa, birbirine selam vermekten imtina ediyorlarsa, orada UHUVVET; gerçek suçlular serbest,
suçsuzlar tutsak ise ve yasalar karşısında herkes gerektiğinde yargıç
karşısında ayakta durmuyorsa, birilerine işleyen yasa birilerine işlemiyorsa,
birileri daha eşit ise, orda MÜSAVAT var
mıdır? Öyleyse böylesi bir dünyada insanın, insanlık onuruna seza yaşaması
kabil midir? Ve böylesi bir dünyada; insanın, insanlık onuruna seza
yaşayabileceği, olguların mahiyetlerine mütenasip olaylaştığı, yaşamak
sevincini yüreklerinde duyumsayacakları, aklın ışığında ve bilimin önderliğinde
yürüyecekleri, verdikleri emeğin karşılığını nakıssız ve bihakkın alacakları,
kimsenin kimsenin hayatına karışmadığı, kimsenin kimseyi hor görmediği, emek
vermeden vurgunla ve talanla zenginleşilmediği, güçle ve baskıyla insanlık
onurunun ezilmediği ve emeğin sömürülmediği bir yaşama özlem duymaları yanlış
mıdır, günah mıdır, ihanet midir?
EKSTRA:
Ne biçim yazılar, haberler,
videolar bunlar ya, çıldırmamak elde değil, derdiniz ne sizin ya, ne demek
istiyorsunuz, lütfen haddinizi hududunuzu biliniz ya da bedelini öderseniz da
ağlamayınız. Gerçekten de bu kadar da olmaz ya. Zaten inanıyorum ki, bedelini
de ödeyeceksiniz, ödeteceklerdir. Gerçekten böylesi haberler yapılamaz, yazılar
yazılamaz, videolar yayınlanamaz ya, nereden buluyorsunuz bu cesareti, kim
koruyor sizi? Ben olsam bu haberleri yapanları affetmezdim, çünkü bu tür
haberlerin yapılması kabul edilemez. Hatta sosyal medya denilen şeyi tamamen
yasaklardım tamamen. Çünkü insanları yanlışa yönlendiriyor, kötülüğe sevk
ediyor, ihanete itiyor.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sinan-ates-cinayeti-milliyetcilerin-kerbelasidir-651414h.htm
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sayesinde-degil--erdogan-yuzunden-651400h.htm