YÖNETİM SİSTEMLERİNDE OTOİMMÜN SİSTEMİ YOK EDİLİRSE NE OLUR?

Lütfiye Kader - 22.05.2023

   YÖNETİM SİSTEMLERİNDE OTOİMMÜN SİSTEMİ YOK EDİLİRSE NE OLUR?

   Canlıların dünyasında sağlıklı olup üremek temel hedeftir. Bu nedenle insanın ve hayvanların vücudu akıllı bir makine gibi çalışır. Vücudumuzdaki tüm sistemler; Ana kontrol sistemi olan sinir sisteminin denetleyici özelliği ve düzenleyici sistemlerin işbirliği ile birlikte çalışırlar.(Sinir sistemi, hormonal sistem, solunum sistemi, sindirim sistemi, boşaltım sistemi, üreme sistemi gibi) Bütün sistemler sonunda canlı organizmayı meydana getirir ama geriye dönersek en küçük canlı birimi de hücre olur. Yani vücudumuzda tam bir hiyerarşi düzen vardır. Bu hiyerarşi düzeni bağışıklık sistemi korur.

Bağışıklık sisteminde; (otoimmün sistem) yer alan organ, yapı ve hücreler ayrıntılı bir etkileşim içindedir. Bu sistemin temel bileşenleri olan timüs bezi, kemik iliği, dalak, lenf sistemi akyuvarlar (monosit-makrofaj sistemi) hormonlar ve bazı proteinler hepsi birlikte birbirlerini tamamlayıcı bir işbölümü içinde çalışırlar. Bazen düzeni bozacak etmenler ortaya çıkar.  Bakteriler ve virüsler gibi mikrobik istilacılara karşı vücudumuzu korumak üzere tasarlanan bağışıklık sistemimiz bu yüzden bizim yaşam güvencemizdir.

Bir ülkenin veya devletin de bağışıklık sistemleri vardır. Bizim ülkemizin kurucu temel felsefesi, bağışıklık sistemimizin en önemli kısmıdır. Bu durum Anayasanın ilk 4. maddesi ile koruma altına alınarak güçlü kılınmıştır.

MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.

MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Millî marşı "İstiklal Marşı’dır.

Başkenti Ankara'dır.

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. 1982 Anayasası'nda görüldüğü üzere ilk 3 madde devletin şeklini, Cumhuriyetin niteliklerini, Devletin bütünlüğünü, resmî dilini, bayrağını, millî marşını ve başkentini düzenlemektedir. 4. madde ise ilk üç maddenin değiştirilemeyeceğini düzenlemektedir. Dolayısıyla 4. maddede geçen "değiştirilmesi teklif edilemez" hükmü sadece yasağı vurgulamak, kuvvetlendirmek içindir. Kaynak: Haberler.Com

Devletin yönetim mekanizmaları, bağışıklık (otoimmün) ayarlarıyla oynarsa ne olur?

    Denetim ve düzenleme mekanizmaları elbette bozulur. Bu mekanizmaların her birinin kendine özgü görev ve sorumlulukları varken, bütün görev sorumluluklar yönetim birimleriyle paylaşılmadığı için yükler ağırlaşır. Bu aynen kapasitesi 4 kişilik bir asansöre 10 kişinin binmesi gibidir. Bu bir matematik, fizik, kimya, biyoloji mantık ve disiplin olayıdır. Yönetim sistemleri de multi disipliner bakış açısı ve uygulamasıyla çalışır. Eğer denetim ve düzenleme mekanizmaları doğru çalışmazsa;

Yanan ormanlarımız için, “Tarım Bakanı” ormanlar benim sorumluluğumda değil diyebilir! (TV Haberlerinden).

Yarın ülkenin başka alanında sorumlu bakanı, yapılanlar benim sorumluluğumda değil diyebilir!

Bu yüzden aile içi yönetimde, okul yönetiminde, üretim ve kalite yönetiminde bir iç disiplin görev ve sorumluluk anlayışında kuvvetler ayrılığı olmak zorundadır. Yoksa farklı disiplinlerin görüşleri ve uygulamalarından veriminden, hatalarından, farklı görüş ve düşüncelerinden nasıl yararlanabiliriz? Nasıl ilerleyebiliriz?

Artık ailelerde de yönetim anlayışı değişmiştir. Yaşam koşullarının değişmesiyle birlikte, ailenin sorumlulukları da değişmiştir. Ailede sorumluluk ve görevler bir kişiye yüklenilmiyor, bu sorumluluklar eşit olarak paylaşılıyor.

Otoimmünite: Bağışıklık sisteminin düzgün bir şekilde işlemeyerek kişinin kendi öz hücrelerine zarar verdiği tıbbi bir durumdur. Devletin otoimmün sisteminin güçlü olması çok önemlidir. İmmün sistemimiz düzgün bir şekilde çalışmadığı için zayıflamıştır. Bu yüzden kendi öz varlıklarımıza zarar veriyoruz.

Ormanlarımız, ciğerlerimiz yanıyor!

Tarım alanlarımız yok oluyor!

“Dağlarımızdan yağ, ovalarımızdan bal akar “denilen Kaz Dağlar’ımızı yok ediyoruz.

Dünya mirasına girecek doğal güzelliklerimizi, aynen kendi hücrelerini tanımayan otoimmün hastalıkları gibi öldürüyoruz!

İklimi bozuyoruz! Sularımızı tasarruflu kullanmıyor zehirliyoruz!

Topraklarımızı zehirliyoruz! Havamızı zehirliyoruz!

Kısacası tükeniyoruz!

Çare: Vücudumuz gibi akıllı çalışmakta…

04.08.2021

Lütfiye Kader 

Emk. Uzm. Fen Bilimleri. Öğretmeni      

 

Tarih: 22.05.2023 Okunma: 402

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?