FİLTRELER
Yaşamımızda pek çok filtrelerimiz var. Filtre kahve, gözlük camlarımızın güneş ışığına karşı filtreleri, filtre sigaralarımız, hava filtreleri, özel imalatlı filtreler, hidrolik filtreler, polyester toz filtreleri, telefonlarımızdaki arama filtreleri. Hava temizleyici cihazlarda kullanılan HEPA filtreleri, makyaj filtreleri, polen filtreleri, bakteri filtreleri, karbon filtreleri, güneş kremleri filtreleri, yağ filtreleri gibi. Peki, insan filtrelerini nereye koymak gerekir?
Filtreyi daha iyi anlayabilmek için ışık filtrelerini önce bilmek ve anlamak gerekiyor. Çünkü insanın insanla iletişimi, oluşturduğumuz filtrelerle oluyor. Bu da ışık filtrelerine çok benziyor.
Işık olmadan görme olayı asla gerçekleşmez. Işığın gözümüze kadar ulaşması sırasında karşılaştığı engeller davranışları da değiştiriyor.
Işığı geçiren cisimlere saydam cisim, ışığı az geçiren cisimlere yarı saydam, ışığı hiç geçirmeyen cisimlere de opak cisim denir. Cam, hava, temiz su saydam, buzlu cam sisli hava yarı saydam, taş plastik opak cisimlere örnek verilebilir. İnsanlarda iletişim geçirgenliğinin, pek çok parametreleri vardır.
Bunlar; ortak paydalar, farklı düşünce tarzları, farklı misyonlar ve anlayışlar, uzlaşma kültürleri, ruhsal uyum, fiziksel uyum, genetik ve sosyal kodlardır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kurulan ittifakları, bu yönde mercek altına aldığımızda, ışığın geçirgenliği gibi benzer noktalardan seçim sonuçlarını değerlendirebiliriz.
Güneşten yayılan beyaz ışığın içinde aslında 7 renk vardır ama biz 6’ sınıf net görürüz. Saydam bir cam prizmaya gönderilen ışık ışınları havadan camın içerisine girince doğrultusu kırılarak camdan geçer ama tekrar havaya çıktığı zaman gök kuşağı renkleri ortaya çıkar. Gök kuşağında kırmızı turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor renkler vardır.
Işığın ana rengi üç tanedir. Bunlar kırmızı, mavi ve yeşildir. Boya ana renkleri farklıdır. Işık prizmasından geçerken en az kırılan ışın kırmızı, en çok kırılan mor renktir. Bu renk demetine ışık tayfı denir. Bunu sabun köpüklerinde yağmur, yağdıktan sonra gökyüzünde oluşan gök kuşağında görebiliriz. Bugün beyaz ışığın içindeki tüm renkler LGBTIQA+ ‘ın sembol renkleri. Neden bu renkleri seçtikleri bu anlamda çok manidar değil mi? Yani içinde pek çok rengi barındıran bir gök kuşağı. Onların rengi diye gök kuşağını yasaklayabilir miyiz? Gök kuşağı doğanın rengi, ışığın renkleridir. Gök kuşağı doğadaki ışığın kırılmasından oluşan bir doğa olayıdır. Tıpkı yağmurun yağması, şimşeğin çakması, ağaçların çiçek açması gibi. Neyse konumuz da bu değil zaten.
Çoğu zaman renkli güneş gözlükleri taktığımızda cismin esas rengini tam olarak göremeyiz Işık tayfındaki sıralamadaki renklere göre, baktığımız cismin rengi değişir. Güneş gözlükleri de aslında birer ışık filtresidir. Belli renkteki ışığı soğurup (emip ) kendi rengindeki ışığı tamamen, komşularını kısmen geçiren cisimlere ışık filtresi denir. Peki, ışık filtreleriyle cisimlerin gerçek renklerinin görünüp görünmemesi neye bağlıdır? Filtrelerden beyaz ışık geçerken, hangi renkleri geçirir hangisini emer ve nasıl renkte görürüz?
Bir cisim üzerine düşen beyaz ışıktaki renklerin hepsini geri yansıtırsa cisim beyaz görünür. Buna tam yansıtma denir. Bir cisim ışıktaki bütün renkleri emdiğinde yansıyan ışık olmadığı için cisim siyah görünür. Buna ışığın soğurulması denir. Cisim üzerine düşen ışığın bazılarını emer bazılarını da geri yansıtabilir. Yansıttığı renkler cismin ışık tayfına komşu olan renklerdir. Işık tayfındaki gök kuşağında ki sıralama şöyledir.
Kırmızı- turuncu -sarı –yeşil- mavi -lacivert ve mor
Örnek kırmızı bir cisme beyaz ışık düştüğünde en iyi yansıttığı renk, kendi rengi kırmızıdır. Kendine komşu olan turuncuyu da biraz yansıtır. Sarı, yeşil, mavi lacivert ve moru yutar. Yani o renkler görünmez.
Seçimlerde ana muhalefet partisi CHP ‘yi kırmızı bir filtre gibi düşünsek filtreden geçecek en iyi ışık rengi kırmızı olup, en iyi yansıtan ışık olacaktır. Bu gerçek CHP seçmenidir. Kırmızı filtre komşu olan turuncuyu da biraz geçirir. Kendisine cumhuriyetin kuruluş felsefesine ve Atatürk ilkelerine bağlılığı yönünden en yakın parti İyi Partidir ve kırmızıya komşu olan renk turuncudur. Yani CHP seçmeni veya İYİ Parti seçmeninin birbirine geçirgenliği diğerlerine göre daha fazladır. Birbirlerinden oy çalabilirler.
Peki, Demokrat Parti, Saadet partisi, Deva partisi ve Gelecek Partilerinin ışık renklerinin kırmızıyı temsil eden CHP ile ortak ideoloji ve hedefleri aynı mıdır? Yani birbirlerine çok uzak olan bu partiler tek bir noktada anlaştıkları için seçmen geçirgenlikleri yok denecek kadar azdır.
Kırmızı filtreye göre sarı, yeşil, mavi ve mor renkler, kırmızı filtreden geçemeyip emileceklerdir.(Soğurulacaktır.) Yani bunların seçmenleri ne yazık ki geçirgenliği olmadığı için CHP ‘ye oy getiremedikleri de görülüyor. Burada toplumsal sorunların, toplumsal uzlaşmaların, toplumsal hedeflerin duygusallık, hoşgörülük ve iyi niyet göstergeleriyle değil, bilimin sesine kulak verilmesinin ne kadar elzem olduğu da görülmüştür. Bundan sonra seçimi kaybeden partiler bu hesapları yaparak yollarına devam etmelidirler.
-Partilerinin kuruluş felsefelerini kaybetmemelidirler.
-Seçim yasasını değiştirme yolunda birlikte hareket etmeliler. Çünkü bu durum her partinin yararına olacak bir durumdur. Bu bir ortak anlayış birlikteliğidir.
-Her parti özellikle CHP tüzüklerinde parti üyelerinin, parti delegelerinin, yerel ve genel seçimlerinde önseçim kurallarını getirerek, vatandaşın tanıdığı, faydalı olacağına inandığı kişileri ve delegelerin seçilme aşamasında blok liste gibi antidemokratik yöntemlerin kullanılmayacağı sistemleri tüzüğüne koymalıdır.
Yaşamın kendisi matematiktir, fendir. Her şey bir denge sistemiyle yürümektedir. Denge olmayınca sistem otomatik başka sistemlere evrilmeye hep meyillidir. Bu seçimden çıkarılacak ders bu derslerin tekrarı olmamalıdır. Olursa dinamikler değişir. O zaman bir daha ülke yönetme şansına sahip olmayabilirsiniz.
27.06.2023
Lütfiye KADER
Em. Uzm. Fen Bilimleri Öğretmeni