Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
AKP’li dostlar, eleştirilerimizi gördükçe, “Bu AK
Partinin, Erdoğan’ın hiç iyi bir yönü yok mu?” diye bize sitem ediyorlar.
Baştan söyleyelim, hiçbir partinin veya kimsenin
yeminli muhalifi değiliz. Ne görüyor, ne düşünüyorsak, eğriye eğri, doğruya
doğru yazarız.
İcra makamında olduğu için tabii ki, iktidardaki
partinin icraatları ve onun yetkilileri eleştiriliyor. Baykal veya Bahçeli
iktidarda olsa, onlar tenkit edilecek. Kaldı ki, muhalefet olmalarına rağmen,
onlar da eleştiri oklarımızdan nasiplerini alıyorlar.
İnanın, her sabah, bugün iyi bir şey olsa, güzel bir haber alsam da birilerini övsem,
okuyuculara moral versem diye güne başlıyorum.
* * *
18 Ocak Pazar sabahı yine bu duygularla gözümü açtım
ve Kanal 8’de Doğan Cüceloğlu’nun sunduğu “İnsan
İnsana” programını setretmeye başladım. Hocanın konuğu, Lokman Ayva isminde kör bir
milletvekiliydi.
Tabii hemen partisini merak ettik. O da bizi fazla merakta
bırakmadan, körlüğüyle tezat müthiş bir espri patlatarak “ampul” partisi olduğunu söyledi.
Kendi engeliyle öylesine barışık, öyle dalga geçiyor ki, kendinden daima
“kör” diye bahsediyor. Muhteşem bir
birikime sahip… Hayat dolu bir insan.
Yeni banknotlar üzerine, görme engellilerin parayı
tanıması için konulan kabartmalar onun fikriymiş.
Tayip
Erdoğan’ı ve AKP’yi, böyle bir değeri TBMM’ne kazandırdığı için canı gönülden
tebrik ediyorum.
İnterneti taradım, Yüce Meclis’te başka özürlü
milletvekili bulamadım. Nüfusunun yüzde 10 kadarı engelli olan bir toplumda,
engellileri temsilen 1 vekilin bulunması utanılacak bir durum. Kadrolarında engelliye yer vermeyen
partileri kınıyorum.
Söz engelliden açılmışken, geçen hafta bir haber
vardı. Devlet kadrolarında 51 bin
engelli kadrosu boş duruyormuş. Yüz binlerce engellimiz iş beklerken, orada
kadroların boş beklemesi de yanlış. Engellilere
daha fazla ilgi ve iş verilmesini bekliyorum.
* * *
Milliyetçi Bir İcraat
Bu hükümet milli olmamak konusunda çok eleştiriliyor.
Fakat bir icraatı var ki, onu, milliyetçiyim diyen iktidarlar bile yapamamıştı.
Orta
öğretimdeki yabancı dille eğitimden bahsediyorum. Çok uzun yıllar önce başlayan ve sonra çılgınca yayılan
“kolej” olayına bu iktidar son
verdi.
Yabancı dille eğitim, ancak sömürgelerde görülen bir
uygulama. Bu sistemin uygulanması için dışarıdan alınan kitaplar çocuklarımızı
yabancı kültürün etkisi altında bırakırken, kaynakların da dışarı akmasına yol
açıyor. Bunlara son verdiği için AKP hükümetini ve Başbakan Erdoğan’ı yürekten kutluyorum.
* * *
Eğitim denilince aklıma geldi. Bu hükümet hakkında en
yoğun kadrolaşmanın Milli Eğitim Bakanlığında yapıldığı yazılıp, söylendi. 2002
– 2007 yılları arasında haftanın 4 günü İzmir’deki çeşitli liselerdeydim. Ben
oralarda herhangi bir kadrolaşmaya şahit olmadım. İlçe ve illerde ve tabiatıyla
merkezde ne oluyor, bilemem.
Milli
eğitim bakanlığının son yaptığı Filistin’de can verenler için okullardaki saygı
duruşunu da gayet olumlu buluyoruz.
Her gördüğümde, AKP’nin güzel icraatlarını
memnuniyetle öveceğim. Ama izin verirseniz gördüğüm aksaklık ve yanlışlıkları
da tenkit edeceğim. Düzeltme önerilerimi yazacağım.
* * *
Üstatlardan
Eleştiri;
cebimdeki aynayı sana çıkartmamdır.
İnternetten
Önceki
yazılar