YEREL YÖNETİM İZMİR SEÇİM KARNESİ

Lütfiye Kader - 31.08.2023

             YEREL YÖNETİM İZMİR SEÇİM KARNESİ

       2019 seçimlerinde yerel seçimler yaklaşırken, yerel yönetimlerin karnesinin değerlendirilmesi, merkezi yönetimin hesap verebilirlikleri ile de doğru orantılı olacağını söylemek yanlış olmaz. 2019 yerel seçimlerinde tablo böyle idi. CHP Türkiye nüfusunun yüzde 48,4’üne (39,7 milyon) belediye hizmeti verecek. AK Parti ise belediye hizmetleri anlamında Türkiye nüfusunun yüzde 39’unu (32 milyon) yönetecek. HDP yüzde 6,6 nüfus oranı düşerken MHP’ye ise yüzde 5.45 kaldı. Bağımsız ve TKP’ye yüzde 0,5 nüfus kalıyor.

 https://tr.euronews.com/2019/04/02/buyuksehir-ve-il-belediyelerinde-turkiye-nufusunun-yarisini-chp-yonetecek-31-mart-yerel

          Ben bugün kendimce, yaşadığım şehir İzmir ‘in yerel yönetimi hakkındaki karnesini değerlendireceğim. İzmir Türkiye ‘nin geleceğinin şekillenmesinde bir maya, bir ayna, bir vizyon bir öncü aydınlık. İzmir insanı için pek çok güzel şey söylenir, pek çok güzel şeyi dile getirilir. Hepsi de aslında güzel İzmir için iltifattan öte gerçektir. İzmir Türkiye ‘nin aydınlık yüzü, demokrasiyi uygulama potansiyeli en yüksek olan, farklılıkları bir potada eritebilen ama insanların özgürlüklerine ve kimliklerine saygılı olan medeni bir kenttir.Medeniyet ayrıntılardadır sözü önemlidir. Ayrıntı bütünü iyi değerlendirmek, farklı ve doğru olanı bulmaktır. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk  “En Hakiki Tarikat Medeniyet Tarikatı, en hakiki mürşit ilimdir!   “ demiştir. İzmir bu yüzden akıl ve bilimle yönetilmek istenen bir kent olduğu için öncü, insanı özgürlüğü ve çağdaşlığı seven bir kent.

Bu düstura gönülden bağlı olan İzmir halkı bunu çok önemsiyor. Atatürk ve silah arkadaşları Türkiye Cumhuriyetini kurarken geleceğin planlamasını da yapmıştı. Devrimler onun için arka arkaya geldi. Fabrikalar arka arkaya açıldı. Vasıflı insan güçleri onun için yetiştirildi. O zaman o tohumlar atılmasaydı bugünkü duruma gelebilir miydik?

 İBB Başkanı Tunç Soyer geleceğe yönelik ama şimdi çok da fark edilmeyen etkisi daha sonra görülecek büyük işler yapıyor. Hem ülkemiz hem de güzel İzmir ‘imizde, sürdürebilir bir yaşamı gerçekleştirebilmek için birçok küresel güvenlik tehdit alanlarımız var. Bunların başında su güvenliği, gıda güvenliği, doğal afetler, göçler ve enerji kullanımından doğan iklim değişikliği tehdit alanlarımız.

Tunç Başkan göreve geldiği andan itibaren İzmir çok büyük doğa felaketleri yaşadı. Tabi ki bu onun suçu değildi. Belki de şansızlığıydı. Orman yangınları, sel baskınları, depremler, hatta hortum bile yaşadı İzmir. Tunç Başkan ve ekibi hepsinde de çok başarılı hizmetler verdiler. Hele İzmir Depreminde yerel yönetim ve vatandaş tam bir gönüldaşlıkla vatandaşın yoksunluklarını hissettirmediler, kimse mağdur edilmedi. Onun için İzmir ‘e sonradan gelen insanlar, burada aidiyet hissediyor. Bu çok önemli net bir sonuçtur.

Tarıma, geri dönüşüme, sağlıklı gıdaya, geçmişten gelen değerlerimize (Ata Tohumu ) ,iklim değişikliğine verdiği önemi yok sayabilir miyiz?                                                                         Belediyenin öz kaynaklarıyla Buca Metrosu ve Narlıdere Metrosunun yapımlarına, raylı sistemle karbon ayak izimizin azaltılmasına, hayvancılığa önem vererek süt ve et üreticisini desteklemesine, bu arada İZMİR’ Lİ markasıyla katma değer katarak ürettiği süt ürünlerine, iklim değişmesiyle yeni ürün gamlarını kullanmak için akıl ve bilimi kullandığına, İzmir ‘e 2022 Avrupa Ödülü kazandırmasına, yeşil dönüşüm projeleriyle yeni istihdam yaratacak alanlar yaratılmasına,  vatandaşı mağdur etmeyen kentsel dönüşüm ve projelerine, körfezdeki koku problemini %85 azalttığını görmezden gelebilir miyiz?

 Meslek fabrikalarıyla gençlerin ve kadınların vasıflı eleman durumuna sokulmasına, kuraklığa karşı ni uygulamasına söylenecek bir şey var mı tebrik etmekten başka.

Parfüm, tanım olarak kokulu yağlar, hoş kokulu karışımlar ve çeşitli kimyasal maddelerden elde edilen, insan vücudu, çeşitli nesneler ve ortamlara güzel koku vermek amacıyla kullanılan karışımların genel adıdır. Araştırmalar, kokuların rüyalar, duygular, stres, ağrı, yoğunlaşma ve hafıza gibi neredeyse her şeyi etkilediğini göstermiştir. Mesela, lavanta kokusu kendinizi iyi hissettiren hormonların salgılanmasını sağlar ve sizi mutlu eder ancak gül kokusu kan basıncını düşürür ve sizi rahatlatır. Bana göre koku bir enerji akımıdır. Kokunun endüstrisi oldukça eski ama katma değeri oldukça yüksek bir değerdedir. En pahalı parfüm Clive Christian No. 1 Imperial Majesty olarak bilinir. Bu parfümün fiyatı 215.000 Amerikan dolarıdır. İzmir /Seferihisar /Ulamış köyünde açılan doğadan toplanan bitki distilasyonlarıyla, çok amaçlı ve katma değerli ürünler üretecek olması sizce de koku endüstrisinde bizim de gelişmemizi sağlamaz mı?

 İzmir ‘in Harmandalı atık -çöp sorunu için insan ve çevreye zarar vermeyecek kapalı atık geri dönüşüm tesislerini Mendereste yapmasının İzmir için ekonomik bir kazanç sağlayacağını ama buna izin verilmemesinin İzmir ‘e maddi kayıp getireceğini, buna karşın İzmir için çöpten enerji üretilmesinin hepimiz için gider bedellerini azaltacağını neden vicdanlarımıza sormuyoruz ki!

İzmir halkının stresini gidermek, dayanışmasını artırmak vatan ve millet sevgisini yeniden ruhlarımıza işleten, hepimizi coşturan, İzmir ‘in kurtuluşu yıldönümünde; Avrupa’da ki müzik endüstrilerinin kullandığı büyük teknolojileri getirerek insanları bir gün bile olsa mutlu hissetmelerini sağlayan halka açık konserleri için teşekkür etmemiz gerekmez mi?

Türkiye Cumhuriyet Tarihinde, Türkiye’nin ekonomi politikalarına yön verecek İzmir 2. iktisat Kongresini yapmasına, en önemlisi de tarihi Kemeraltı Çarşı’sının yıllardır çürümüş eskimiş alt yapılarını değiştirerek esnafın sular altında kalmasını engellemesine, esnafı maddi manevi zarara uğratan alt yapı bakımlarını yenilenmesini sağlayarak   nın eski tarihi şerefine kavuşturmasında halkı ortaklığa çağırmasına, kimsenin bir diyecek lafı olmamalı diye düşünüyorum.

 İzmir Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri,  ne yazık ki hakları yenen birer külkedisidir. Belediyenin yaptığı yapacağı hizmetlerde, külkedisindeki prensesin üvey anne ve kız kardeşlerinin yaptığı gibi, ona olanca haksızlık adaletsizliklerle engeller yapılmasına rağmen, iyi olma yararlı olma özelliklerini ve nezaketini bozmayan külkedisini, kurtaracak en doğru yol, seçimde İzmir halkının ona göstereceği güvendir.   31.08.2023

                                                                                                       Lütfiye KADER

 Em. Uzm. Fen Bilimleri Öğretmeni                                 

 

Tarih: 31.08.2023 Okunma: 1103

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İbrahim Berksoy

31.08.2023 - 12:46

İçinde yaşadığı kentin aydın sorumluluğuyla yazılmış bu yazıyı okumaktan mutlu oldum. Kentin yurttaşları içinde yaşadıkları kentin yalnızca bugününü değil yarınını da düşünmeli, bu uğurda düşünce üretmeli. İzmir, Ege''nin değerli bir incisidir. Ege''nin maviliklerindeki bu güzel kenti, yalnızca "hizmet siyaseti"nin dar kompartımanına hapsedemeyiz. Kent belediyeleri bütçesiyle orantılı planlı yatırımları yapmak, gerekli hizmetleri yürütmekle zaten görevlidir. Yerel seçimlerde adaylar, kentli yurttaşları (somut gekecek tasarımlarıyla) nasıl bir şehirde yaşatmaya çalışacaklarını net olarak anlatmalıdır. Ayırt edici olan budur. Yerel seçimlerin adaylar arasında bir "rekabet" savaşına dönüşmesi İzmir''e yakışmaz. Onun yerine her aday, seçmen nezdinde, ayırt edici yönlerini ortaya koymalıdır. Diğer adaylara göre pozisyon belirlemek eksiktir, yetersizdir, dogru degildir. Uygar bir Yerel yönetim seçiminde olması gereken budur. Saygılarımla.

Lütfiye Kader

31.08.2023 - 13:07

İbrahim bey her zaman ki inceliğiniz ve nezaketinizle yazıma gösterdiğiniz ilgiye desteğe teşekkür ederim. 🙏💐