FİYAKALI
AMA TİKSİNDİRİCİ İNSANIMSILAR
Yalanın, dolanın, hilenin, hurdanın,
çıkarın, menfaatin, aldatmanın, tezgâhın, tuzağın, riyanın, sahteliğin,
maddeperestliğin, çalmanın, çırpmanın, sömürünün, cehaletin, zulmün hükümran
olduğu bir insanlık dünyasında yaşıyoruz maalesef. Görüntümüzün ve dilimizde
olanın bizi insan kıldığını sanıyoruz. Oysa kalbimiz çürümüş, vicdanımız ölmüş.
Sonra da dürüstmüşüz, doğruymuşuz, erdemliymişiz gibi davranıyoruz. Velâkin ne
acı ki; doğrunun, dürüstün, erdemlinin, sırf böyle olduğundan dolayı korkarak
yaşadığı bir yaşamın içindeyiz. İnsanca yaşamaktan korkar olduk. Yemin ediyorum
insanca yaşamaktan korkuyoruz artık. Çünkü insanca yaşamak suç oldu.
İnsanlığımızı yeniden sorgulamalı değil miyiz? Ama hayır, insan olduğumuzu
düşünüyoruz. Bilakis, insan olsaydık, böylesi bir yaşamın mahkûmları olur,
bunca zulme, kötülüğe duygusuz kalır mıydık diye düşünmüyoruz. Biz insan falan
değiliz. Biz ahlaksız, zalim ve nankör insanımsılarız. Bu yüzden vahşi bir
hayvan karşısında bile naçar değil miyiz? Bir tükürükle boğulacak bir domuz,
böğürdüğünde, güya insan olduğunu sanan dünya kaçacak delik arıyor. Hani
insandık! Dilimizde olanın bizi insan yaptığını sanıyoruz. Oysa kalbimiz çürük,
kokmuş. Basit meydan okumaları bir halt ettik sanıyoruz. Zavallılığımızın başka
tarafta, ahlaksız eylemlerimiz de, küçük gibi düşünülen ama büyük eylemlerde
olduğunu düşünmüyoruz bile. Misal; emeği sömürmek, kul hakkı yemek, yalan
söylemek, aldatmak, iftira atmak, bile isteye kötülük yapmak vb. Bu
pisliklerimizin, bizi başka yerden vurduğunu düşünemeyecek kadar geri
zekâlıyız.
YENİ BİR
İNSAN VE İNSANLIK
Her şey değişiyor şu dünyada fakat bir
tek değişmeyen; insan. Oysa değişmeyen her şey ölür ve öldü insan! Değişmesi
gereken; insan. Bize insan lazım insan. İnsan, insan olmalı. İnsanımsı bir yaratık
düzeyinde donup kalmamalı. Ana baba, insan olmalı. Evlat, insan olmalı. Makam
sahibi, insan olmalı. Servet sahibi, insan olmalı. Bürokrat, gazeteci, aydın,
din adamı, memur, esnaf, işçi, insan olmalı. İnsan olmalı herkes evvelinde.
Sonra ne olacaksa onu olmalı. Din sahibi olmadan önce insan olmalı. İnsan
değilsen, bana ne senin dininden? Milliyetinden önce insan olduğun belli
olmalı. İnsan değilsen, milliyetini ne yapayım? Servet sahibi olmadan evvel
insan olmalı. İnsan değilsen, servetin ne işe yarayacak, hayvan gibi yaşamak
insanlaştırmaz seni. İnsan olmadıktan sonra ne olursan ol, bir işe yaramazsın.
Sonra da kalkıp, sahip olduklarınla övünemezsin. Bize insan lazım, yeni bir
insan ve insanlık. Şimdi bu soyut kaldı, nedir insan, kimdir ve nasıl insan olunur
somutlaştır derseniz; çöplükten topladıklarıyla yaşayanlar varken, toplumun
hakkını çalmamak ve çaldırmamaktır, başkalarına peşkeş çekmemektir. Birilerinin
hak ettikleri yere, başkalarını haksızca getirip koymamaktır. İşini; namusuyla,
dürüstçe, hakkaniyetli yapan insanları, korkarak yaşamaya mahkûm etmemektir.
Doğruyu ve yanlışı, haklıyı ve haksızı şereflice tefrik edip ona göre pozisyon
almaktır insan olmak. Milletin evlatları bir alırken, devlet gücüne dayanıp beş
on almamaktır. Milletin kaynaklarını hiçleştirmemek, israf etmemektir. Devlet
imkânlarını, herkese eşit olarak sunmaktır. Alengirli tezgâhlarla oranlarla
oynayıp, bunu da resmiyet kılıfına uydurup, insanların alacakları ücreti kesip,
insanları sefalete mahkûm etmemektir. Hak edene hak ettiğini nakıssız
sunmaktır. Herkesin olan hazineyi dilediğin gibi kullanmamak ve başkalarına
kullandırmamaktır. Milletin evlatlarından esirgerken, kompradorlara kesenin
ağzını dibine kadar açmamaktır insan olmak. Ahlaklı olmak, adil olmak, zulüm de
tarafını iyi seçmek, zalimleri ayırmadan tüm zalimlere karşı hak ve hakikat
tarafında durmaktır insan olmak. Dostlarına karşı nefsi hareketten kaçınmak,
menfaatlerine dostluğu kurban vermemek, karşılayamadığın menfaatin için
dostlarına uzak durmamaktır insan olmak. Hesapsız, umarsız, çıkarsız
yaşamaktır, hesabi değil hasbi olmaktır insan olmak. İnsanlara tuzak kurmamak,
tuzaklarla ve iftiralarla insanları faka bastırmamak ve insanların başlarına
çorap örmemektir insan olmak. Sadece konuşmamak, iyiliğe destek olmaktır insan
olmak. Sürekli konuşupta, iyiliği yayalım, yapılan iyiliğe müzahir olalım
dendiğinde bin türlü bahaneyle geri durmamaktır insan olmak. Vb. Vb. Vb. Bize
yeni yıllar, yeni makamlar, yeni evler, yeni arabalar, çok para, yeni
elbiseler, yeni eşyalar değil, YENİ BİR İNSAN VE YENİ BİR İNSANLIK lazım.
Gerçekte lazım olana sahip olmadan önce, öncelikli olarak lazım olmayanlara
sahip olmak bizi insan kılmaz. Buradan açık ve net söylüyorum; bana insan
olarak gelin, her türlü şeyinizden soyunup, arınıp, sadece insan olarak. İnsan
olmadıktan sonra, geldiğiniz her ne ise tükürüp geçerim. Böyle yaptığım içinde
dönüp bakmayacak varsa, hiç var olmamış gibi olsun.
İKİ SÖZ
''Bir insan ne kadar çok merhametliyse, o kadar kazık yer.''
Tuncel
Kurtiz
‘’Bu dünyada insanı en çok yıpratan şey; iyi niyetidir.’’
Oscar Wilde
Kesinlikle sonsuz doğru iki söz. Cahil bir halka ne kadar
merhametli davranıp, iyilik yapmaya çalışırsan, anlamadığı için en büyük düşman
oluyorsun. Bunu da öğrendik, iliklerimize dek tecrübe ettik. İyi niyetliysen
hep eziliyorsun.
BİR İZAH
Bugüne dek, altı aydır hiçbir habere bakmıyorum, hiçbir
gazete okumuyorum, hiçbir tartışma programı izlemiyorum, hiçbir kitaba
dokunmadım. Net konuşmayayım ama yine hiçbirini uzun süre yapmayacak gibiyim, velâkin
ilk okuyacağım kitap saygıdeğer paşam İsmail Hakkı Cengiz bey sizin kitabınız
olacak, yorumumu da okur okumaz bildireceğim, tahmini olarak Kasım ayı içinde
bunu yapacağım. Hediyeniz için teşekkür ederim, onu okuyacağım ama ilk okuyacağım
kitap çıkar çıkmaz bizzat aldığım kitabınız olacak.
BİR NOT
Cumhuriyetimizin 100. Yılını tüm kalbimle kutluyorum. Büyük aktörlerini
saygıyla, şükranla, minnetle selamlıyorum. İyi ki Cumhuriyetiz, ebeden
Cumhuriyetle… Mutlaka değerini
bilmeli, behemehâl sahip çıkmalıyız.