DERİN NEFES Uygulaması Her Derde DEVA mı?

İsmail Hakkı CENGİZ - 15.11.2023

Dert deyince, önce, rahmetli Barış Manço’yu hatırlayalım ve analım; “Cacık” adlı parçasında der ki: Derdim öylesine büyük ki dostlar, kırka yarıp yine kırka bölseler, sonra da kırk bostana gübre diye serpseler, kırk bin türlü ot biter de kırk bin derde deva olur diyorum. Övünmek gibi olmasın ama dostlar bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum. Hani, ince dilim doğrasalar beni Akdeniz cacık olur diyorum. Hatta Atlas Okyanusu hatta Hint Okyanusu hatta ve hatta Büyük okyanus cacık olur diyorum. Böyle cacığa rakı mı dayanır?

Barış Manço’yu böylesine acı acı, böylesine dertli dertli söyleten neydi bilmiyorum. Lâkin benim de büyük bir derdim olduğunu, “Açıkça İlân Ediyorum” başlıklı yazıda anlatmıştım. Hepimizin büyüklü küçüklü dertleri vardır. Bugünkü dertleri çözsek bile yine, yeni dertler kapımızı çalacaktır.

Dertlerimiz; fiziksel, zihinsel, ruhsal olabilecektir. Bunlar bazen hatta çoğu zaman üst üste gelip bizi bunaltacaktır. İçimizde, şu anda da bunalanlar vardır. Dertlere tıbbi yönden, sosyal yönden çözüm yolları, ilaçlar sunulmuştur mutlaka… İlaçları kullanmaya, destekleri almaya devam edelim. Şimdi, benim önereceğim çözüm yolu, var olan yollara bir ek, bir takviye şeklinde düşünülmeli.

“Derin nefes” alıştırmaları bendenizi ruhsal, fiziksel ve zihinsel yönden çok rahatlatıyor. Somut olarak faydasını gördüğüm için sizlere de tavsiye ediyorum.

DERİN NEFES NASIL UYGULANIR?

Daha önceki yazılarımda da bundan bahsetmiştim… En yaygın derin nefes uygulaması, yere uzanarak, karnı da şişirecek biçimde, burundan deriiiin bir nefes almak ve ağızdan yavaşça vermek şeklinde yapılır. Bu şekildeki derin nefes alıştırması oturarak ve ayakta da yapılabilir. Ancak ayaktayken karnı şişirmek pek mümkün olmaz. Bu şekildeki uygulama en az beş kez tekrar edilir.

Diğer bir uygulama; ciğerlerimize derin bir nefes çektikten ve nefesi içimizde üç saniye kadar tuttuktan sonra yine ağızdan yavaşça vermek şeklinde olandır. Bu alıştırma da en az beş kez tekrar edilir.

Her iki uygulamanın, günde 5 dakikadan az olmamak üzere tekrar edilmesi gerekir. Bunları daha önce yazdım ve kendim de yıllardır uyguluyordum.

Yaklaşık bir ay önce, biraz farklı, daha doğrusu, daha uzun ve daha düzenli bir şeklini öğrendim.

Şöyle: Yere uzanıyorsunuz. Burundan derin bir nefes alıyorsunuz, nefesinizi tutuyorsunuz, beşe kadar sayıyor ve nefesi ağızdan boşaltıyorsunuz. Bunu 20 kez tekrar ediyorsunuz. Aynı uygulamayı otururken, ayaktayken ve yürürken, yine 20’şer kez tekrar ediyorsunuz.

Eğer bu uygulamaları arka arkaya yaparsanız, nefes nefese kalıyor, spor yapmış gibi oluyorsunuz. Nabzınız yükseliyor. Bu arada, kültür-fizik hareketleriyle birlikte gerçek bir spor etkinliği de yapabilirsiniz. O vakit, daha uzun süre “derin nefes” almak zorunda kalacağınızdan, vücuda giren “bol oksijen”in faydasını kat kat fazla görebilirsiniz.

GÖRDÜĞÜM SOMUT FAYDA

İki yıl önce, bir şikâyetim dolayısıyla göğüs doktoruna gittim. Çekilen tomografi sonucunda akciğerimde 7 ve 3 milimetre büyüklüğünde iki nodül olduğu ortaya çıktı. Doktor, zararlı bişey olmadığını ama 6 ayda bir kontrol ettirmemi söyledi.  Ben de her 6 ayda bir hastaneye gittim ve tomografi çekildi. Her seferinde nodüller görünmeye devam etti. Kasım 2023’te çekilen tomografide ise nodüller gözükmedi. Kaybolduğu veya rapora girmeyecek kadar küçüldüğü ortaya çıktı. Göğüs doktoru, “akciğerlerin de karaciğer gibi kendini yenilediğini, tedavi ettiğini” söyledi.

Bendeniz, bu tedavide, son bir ayda yaptığım, “derin nefes” alıştırmalarının da etkisi ve katkısı olduğu görüşündeyim.

TEDAVİ EDEN OKSİJENDİR

Bildiğiniz gibi, başta kan dolaşımı, vücudun bütün işlevleri oksijene ihtiyaç duyuyor. Bütün organlarımız hayatiyetini oksijenle sürdürüyor. Normal nefesle aldığımız oksijen, organlarımızın sağlıklı olmasına, hele arızalı bir organın tedavisine yetmemektedir. Hatta şunu bile söyleyebiliriz; vücuda az gelen/giren oksijen, sağlam bir organın işlevini tam yapmasına engel olduğu gibi, o organın güçten düşmesine, hastalanmasına da sebep olabilir.

Öte yandan, şehirlerdeki havanın kirli olması dolayısıyla, vücutlarımızın normalden daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğu kanaatindeyim. Kirli havada oksijen oranı azaldığından, organlarımız, muhakkak ki daha derin nefesle vücuda girecek daha yoğun oksijene ihtiyaç duyuyor.

Hâl böyle olunca, derin nefes, bırakın hasta organın tedavisini, normal sağlığımızı sürdürebilmemiz için bile zorunlu bir ihtiyaç durumunda…

Derin nefes alıp da ciğerlerimizi oksijenle doldurduğumuzda, kanımız en kılcal damarlara kadar bol oksijen taşıyor. Böylece bütün vücut uyarılmış oluyor. Bütün eklemler, kaslar, iç organlar enerjik hale geliyor. Bütün vücut yenileniyor ve zindeleşiyor.

ALZHEİMER’E KARŞI DA ETKİLİ OLABİLİR

Alzheimer, bilindiği gibi, beyinle ilgili bir hastalık. “Beyin hücrelerinin ölümüne bağlı olarak” ortaya çıkan bir rahatsızlık. Beyin hücreleri neden ölür? Şunu biliyoruz: Nefesle aldığımız oksijenin yüzde 40’ı kan dolaşımıyla doğrudan beyne gidiyor. Yani, vücut ağırlığının yüzde 2’si kadar olan organımız, aldığımız oksijenin yüzde 40’ına ihtiyaç duyuyor. Demek ki oksijen, en fazla beyne lâzım! Şu çıkarımı rahatlıkla yapabiliriz: Beyne oksijen az giderse beyin hücrelerinin ölümü hızlanır, fazla giderse hücrelerin ölümü yavaşlar, durur, belki yeni hücrelerin oluşumu bile sağlanır.

O vakit, beyne bol oksijen gönderelim! Nasıl göndereceğiz? Deriiin, deriiiin nefes alarak. Aldığımız derin nefesi içimizde bir süre tutarak.

Gerek Alzheimer gerekse diğer hastalıkların ruh ve sinir sistemimiz ve sağlığımızla doğrudan ilintili olduğunu bütün uzmanlar söylüyor. Moraliniz ne kadar iyiyse ne kadar huzurlu ve mutluysanız bağışıklık sisteminiz o kadar güçlü, hastalıklara yakalanma tehlikesi o kadar az oluyor.

Derin nefes, ruh hâlimizi de olumlu etkiliyor, sinirlerimizi yatıştırıyor. Öfkelendiğimiz, aşırı gerildiğimiz durumlarda hekimler ne tavsiye ediyor? Durun, 10’a kadar sayın, derin derin nefes alın, diyorlar, değil mi? Zaten, öfkelendiğimiz, korktuğumuz, heyecanlandığımız zaman nabzımız yükseliyor, otomatik olarak derin derin nefes alma ihtiyacı duyuyoruz. Çünkü o gibi acil durumlarda derin nefesin yatıştırıcı, rahatlatıcı, tedavi edici etkisi vardır.

Derin nefes uygulamasının uyku bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, dolaşım ve boşaltım bozukluğu, kalpteki ritim bozukluğu …vb. gibi her türlü rahatsızlıkta tedaviye yardımcı olacağını, uzun süre, düzenli olarak yapılır ve alışkanlık hâline getirilirse ömür boyu etkili olacağına inanıyorum.

Derin nefes uygulamasını alışkanlık hâline getirdiğiniz zaman gençleştiğinizi, dirildiğinizi göreceksiniz. İlaçlara çok az ihtiyacınız kalacak, belki de uzun vadede bütün ilaçları bırakacaksınız.

Deneyin!

Alışın!

En güzel, en faydalı alışkanlık!

x   x   x

İLGİLİ YAZILAR

1.       Mükemmel Bir SAĞLIK, Sınırsız DİNÇLİK, Kalıcı MUTLULUK ve HUZUR

 

2.       AÇIKÇA İLÂN EDİYORUM

DİKKAT: Bu uzun bir yazıdır. Sonuna kadar okumadan kızmayın, yargılamayın, hüküm vermeyin. Sonuna kadar okuyun önce, ondan sonra boynum kıldan ince.

[email protected]

Tarih: 15.11.2023 Okunma: 885

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?