SİSTEMLER VE REJİMLER NEDEN ÖNEMLİ VE GEREKLİDİR?
Amerikalı örgüt teorisyeni ve danışmanı olan Russell L. Ackoff ‘a göre : Sistem, aralarında ilişki bulunan belirli bir amaca ulaşmak için, birbirleriyle etkileşimde olan elemanlar grubudur. Biyolojide sistem ise aslında farklı değil. Canlı organizmaların en küçük yapıtaşları hücredir. Bir organizmanın veya bir insanın canlılığını yöneten tüm biyolojik olaylar o küçücük hücre içinde de gerçekleşir. Yani beslenme, solunum, boşaltım, üreme, enerji elde etme, sindirim gibi tüm yaşamsal faaliyetler her hücre içinde de gerçekleşir. Vücudumuzdaki her hücre aynı değildir. Görev ve yapılarına göre farklılaşmışlardır. Örneğin, kalp hücreleri, kemik hücreleri, deri hücreleri, kan hücreleri, sinir hücreleri, üreme hücreleri aynı değildir, birbirine benzemez. Ama bir arada çalışırlar. Aynı yapı ve görevi olan hücreler bir araya gelerek dokuları oluşturur. Aynı görevi paylaşan dokular bir araya gelerek organları, aynı görevi yapacak olan organlar bir araya gelerek sistemleri, sistemler de bir araya gelerek canlı organizmayı oluşturur. Bir örnekle açıklamak gerekirse; bir sinir hücresi diğer sinir hücreleriyle bir araya gelerek sinir dokuyu, sinir dokular bir araya gelerek, beyin omurilik, omurilik soğanı, beyincik ve sinir organlarını oluştururlar. Tüm sinir organları bir araya gelerek sinir sistemini oluştururlar. Vücuttaki tüm sistemler yani, sinir sistemi, sindirim sistemi, iskelet sistemi, dolaşım sistemi, üreme sistemi, solunum sistemi, deri sistemi gibi sistemler birleşir, canlı organizmayı oluştururlar.
Türk milletinin karakterine ve geleneklerine en uygun olan yönetim şekli olan cumhuriyet de bir yönetim sistemidir. Bu sistemi oluşturan hücreleri, dokuları, organları vardır. Latin ve Grek kökeninden gelen bir kavram olan sistem birbirine karşılıklı bağımlılık ilişkileriyle bağlı parçalardan oluşan bütüne verilen addır. Sistemin en önemli özelliği en ufak bir parçası bile değişse, bütünün bundan etkilenmesi ve değişmesinin kaçınılmaz olmasıdır. Onların birbirleriyle olan ilişkilerini belirleyen, yetki alanlarını çizen ve uygulamada belirli yazılı yazısız kurallara göre çalışmasını sağlayan ise siyasal rejimdir. Türkiye’de şu an Cumhur Başkanlığı Sistemi adıyla otoriter bir rejim uygulanıyor. Biyolojide, canlı organizmaların da uygulama rejimleri vardır. Örneğin ,canlıdaki tüm canlılık olaylarının işleyişi, (canlı metabolizmasının hızlı ya da yavaş çalışması, soğukkanlı hayvan değimiz yılanların kış uykusuna yatmaları, farklı yapı ve metabolizmalarından ileri gelen uygulamaları gibi ) bir rejimi vardır. Her canlının farklılığı , canlının işleyiş rejiminde değişiklikler yapabilir.
3 Mayıs 2023 Pazar günü İzmir ‘de Sosyal Demokrasi Derneği’nin “Yerel Yönetimler Çalıştayı” Adnan Saygun Kültür Merkezinde gerçekleşti. Sosyal demokrasinin as savunucusu Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu çalıştaya verdiği destek, partinin geleceğe yönelik değişim rüzgârını estirmede kararlı olduğu resmini çizdi. Böyle bir çalıştayın düzenlenmesinde öncü olan “Sosyal Demokrasi Derneği İzmir Şubesinin değerli Başkan’ı Onur Cengiz ‘i ve CHP İl Örgütünü kutluyorum.
Çalıştay’a konuşmacı olarak katılan Ankara Kent Konseyi Başkan vekili Sayın Prof. Dr. Zafer Şahin’in (şehir plancısı)”21. Yüzyılda Sosyal Demokrasi ve Yerel Yönetimler” sunumu hepimizde gerçek bir farkındalık yarattı. Sunumu ve anlatımıyla 21. yüzyılın dünyanın değişmesiyle birlikte gelen değişimlerin bizim toplumumuzdaki izdüşümleri, artık yerel yönetim anlayışındaki değişimin şart olduğu gerçeğini akıllarımıza mıhladı. Yerel yönetimlerdeki yönetim anlayışının sistemleşmesinin en iyi örneklerinden birini de (önceki dönem ) Bursa/Nilüfer önceki ) Belediye Başkanı ve Bursa B.Şehir Bld Bşk Adayı Mustafa BOZBEY ‘in “Yerel Yönetimlerde Demokratik Katılım ”sunumu ise CHP’nin Bursa’da iktidar olamasa bile her seçimde oylarını artırdığı gerçeğini istatistiki bilgiler vererek gösterdi. Sosyal Demokrasi Derneği İzmir Şube Başkanı Sayın Onur Cengiz’in sonuç bildirgesinde söylediği gibi artık yerel yönetimlerin kendilerine özgü bir yönetim anlayışından çıkıp birlikte ortak sistem anlayışıyla yönetilmesi gerektiğini ve bunun başarı getireceğini “SİSTEM BELEDİYECİLİĞİ “nin sürdürülebilir bir anlayışı beslediğini söyledi. Hepsi de doğru tespitler ve doğru göstergelerdi. 31 Mart 2023 yerel seçimlerine az bir süre kaldığının farkında olarak, ben başkan olacağım sen başkan olacaksın kavga ve çekişmeleri, adam kayırmacılık gibi geçmişte yapılan hataların artık yapılmaması gerekiyor. Eğer hata yapılırsa sistemin içindeki bir yanlış parça bütün sistemin çalışma mekanizmasını bozacaktır.
Artık, ” Sistem Belediyeciliği’ nde” en uygun başkan, en uygun meclis üyeleri yönetişim anlayışıyla ve mutlaka liyakata dayanarak seçilmesi gerekiyor. Bu sistemde kadınlara mutlaka hak ettiği yerlerin verilmesi değişimin de ana kotlarından biri olacaktır. 07.12.2023 Lütfiye KADER Em.Uzm.Fen Bilimleri Öğretmeni