Çocukları bilirsiniz, riya nedir bilmezler… İçleri
neyse dışları da odur. Tamamen dürüsttürler. Yetişkinlerde, neredeyse herkesin
içi başka dışı başka, riyakârlık yapmayan yok gibi… Çocukluktan yetişkinliğe bu
bozulma dehşet verici… Feci!
Adam veya kadın, yüzüne gülüp arkadan dedikodu ediyor.
Hiç sevmediği hâlde, çoook seviyorum diyor. Öpücüklere
boğuyor. Sımsıkı sarılıyor.
Dostun olduğunu söylüyor, dostluğun hiçbir gereğini
yerine getirmiyor. Misal, ya yıllarca arayıp sormuyor veya geleceğim diye söz
veriyor, sözünde durmuyor.
Yazımı okumadan beğeniyor veya başlığa yorum yaparak,
bütünü okumuş gibi görünmeye çalışıyor!
Kitabım için, tebrik ediyor ve hatta “okuru bol
olsun” diye dua ediyor güya! Fakat ne kitabı almaya ne de okumaya niyet ve
gayreti var! Ki bu riyanın zirvesidir.
Bu ikiyüzlülük beni çileden çıkarıyor.
Riyanın bin bir çeşidi var. Hepsini bu sayfada dile
getirmeme imkân yok. Bazılarını daha evvel yazdım. Bağlantılarını aşağıda veriyorum.
Bu ikiyüzlülükler, genç yaşlarda, bir dereceye kadar
anlaşılabilir. Amir-memur, işçi-patron ilişkin vardır, toysun, hamsın,
pişmemişsin, eh olabilir.
Fakat kardeşim, 50 yaşını geçmişsin, emekli
olmuşsun, kimseye mahkûm ve muhtaç değilsin, bu ikiyüzlülük, bu riya, bu
mürailik ne? Neden?
Riya o kadar yaygın ki neredeyse herkes yapıyor,
herkes biliyor ama kimse rahatsız olmuyor!
İlişkiler ikiyüzlülük zemininde sürüp gidiyor… Kişi
ve toplum yozlaşıyor… İçimiz çürüyor, kendimize olan saygımız bitiyor. Karakter
ölüyor!
Bu ne ya?
Bırakın, kendiniz olun!
Gerçekten dostsanız dost, arkadaşsanız arkadaş kalın,
değilseniz, olmadığınızı söyleyin ya! Olgunlaşın! İnsan olun ya!
50’sinden sonra,
Hatta 60’ından sonra,
Hatta ve hatta 70’inden sonra, riya, feci ya!
x
x x
YÜREK
Tepsi kalmamış, böreği soruyor,
Fırın kapanmış, küreği soruyor,
Ekim’de, Kasım’da çıkıp gelmemiş,
Tutmuş, Aralık’ta yüreği soruyor.
Facebook’tan
x
x x
İLGİLİ YAZILAR
1. YEMEK… Şuursuzca
Tüketmek!
2. Yüzeysel ARKADAŞLIKLAR
Yerine, CANDAN BİRKAÇ DOST
3. AÇIKÇA İLÂN EDİYORUM
DİKKAT: Bu
uzun bir yazıdır. Sonuna kadar okumadan kızmayın, yargılamayın, hüküm
vermeyin. Sonuna kadar okuyun önce, ondan sonra boynum kıldan ince.
[email protected]
YORUMLAR
Suat Zobu
11.12.2023 - 11:31
Evet sevgili dost, kıymetli ağabeyim maalesef okumadan beğeniyorlar. Hazır klişeleşmiş yorumu yazıp bırakıyorlar.
Biliyorsun ben Edebiyat Defterinde paylaşımlarda bulunuyorum. Orada şiir astığınızda beğenme ve yorum yazma var. Şiiri astığın anda beğenip yorum yazıyor adam.
Oradaki sistemde yeni yazı veya şiiri görebilmek için sayfayı sürekli yenilemek gerekiyor. Ben şiiri asar asmaz beğenip yorum yazıyor. Benden hızlı adam. Bunun üzeine aşağıdaki şiiri yazdım. O dediklerimden bu şiire bile beğeni ve yorum geldi.
Bir de Cumhuriyetimizin 100. yılı için "Yüzüncü Yıla 100 Kıta" yazmıştım. Daha geniş kesimlere ulaşması için alırsan sevinirim. https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1511018/yuzuncu-yilimiza-100-kita.html
Selam ve saygılarımla sağlıklı günler dilerim ağabeyim.
--------
Kim Bilir
.
Şiiri asınca hemen beğenir
Şiir değil belki yazı kim bilir
Nöbet mi bekliyor başka ne denir
Sabahlıyor bazı bazı kim bilir
-
Mantık yoksa hadi aşarsa us’u
Diyelim tuzak var kurulmuş pusu
Minare gölgesi ise konusu
Veya davul tozu kim bilir
-
Baktığında görünse de süslüce
Hakaret var belki gidecek güce
Bir göz gezdir nolur oku bir hece
Alın terimizin tuzu kim bilir
-
Vallahi nöbetçi beğenicisin
Okumaz görmezsin söyle necisin
Hazırda bekleyen bicibicisin
Mertek sanıyorsun gözü kim bilir
-
Bunu da görmedin belli halinden
Okusan anlardım şimdi dilinden
Başka bir şey gelmiyor mu elinden
Yoktur söyleyecek sözü kim bilir
-
Alıştık vallahi kızmıyoruz biz
Yıldırımdan hızlı şimşekten de tiz
Asar asmaz bekliyoruz hepimiz
Akısın defterin yüzü kim bilir
-
Her nabıza şerbet veren durumcu
Çakmağı elinde bekleyen mumcu
Yedi gün yirmi dört saat yorumcu
Tam da bu işlerin uz’u kim bilir
-
Kızmıyorum elbet niye kızayım
Şimdi neden moralini bozayım
Ben gene de bildiğimi yazayım
Yazdığım içimin özü kim bilir
-
Şiir astım benden hızlı davrandın
Tahmin ettin o an asacak sandın
Tıkladığım anda nasıl uyandın
Burada saklıdır gizi kim bilir
-
Suat Zobu
-
İ.Hakkı Cengiz
12.12.2023 - 06:14
Aynı dertlerden mustaribiz sevgili dostum. Demek ki aramızda daha sıkı bir dayanışma olması lâzım. Öncelikle, çok beğendiğim "Kim Bilir" başlıklı şiirini SÖZÜN SULTANLARI köşesinde yayınladım. Gönülden selâmlar...
Osman Yıldız
13.12.2023 - 00:56
İsmail bey
Hayali masal bile olamayacak konularla insanlar beyinlerini kullanamıyorlar. Doğal olarak ta kendi beyinlerinden korktukları için maske takarak yaşamak zorundalar. Suat beyin şiiri çok güzel anlatmış sanal dünyanın maskelerini. Hayat bu. Ne zaman herkesin kendi gözüne ve aklına inanmasının doğru olduğunu insanlar kabul ederseler işte o zaman maskeler kalkacağı için riya da kalkar.
Bu arada çocuklar riyakarlığı daha konuşmadan öğreniyorlar. Çünkü anneler çocuğu kendisinin yarattığını kabul etmiyor ve çocuğa buna göre davranıyor. Ben 6 çocuk büyüttüm. 2 yaşından sonra çocuklar da riyakarlık başlar. Saygılarımla
İ.Hakkı Cengiz
13.12.2023 - 09:04
Derin tahlil! Katılıyorum Osman Bey. Lâkin yine de 50-60 yaşlarında bu ikiyüzlüğü anlayamıyorum. Gönülden selâmlar...