Öyle herkese düşman olmam. Düşmanımı seçerim. Bazen, düşman belirler ve tanımlar insanı. Gerçekten düşman olmam küçük olanlara ama zavallı görür acırım sadece. Önüne gelene düşman olan da basittir, küçüktür, zira böylesi bir hareket basitleştirir, küçültür. İnsan olmayanın neyine düşman olabilirim ki? İnsan değilse biri, benim düşmanım da olamaz. Düşünmüyorsa da, düşman olarak görmem. Küçük düşüneni sevmem. Misal; düşüncesiyle meydan okuyamayıp, gücüyle bana niza vermeye çalışan benim düşmanım olamaz. O, cahil, alık, sekter, dar kafalı, basit ve küçük biridir sadece. İnsan olmak, beyniyle ve ruhuyla meydana atılmak demektir. Gücüyle, servetiyle, şöhretiyle meydana atılıp ahkâm kesiyorsan düşman olabilecek yetkinliğe malik olamamışsın demektir, öyleyse böylesi birine düşman olup küçülemem. Düşüncesi ne olursa olsun, insan olmuş olanı ve düşüneni severim, düşmanlarımı da bunların arasından seçerim. Bendeniz düşünceye bakmam, düşüncenin nasıl taşındığına bakarım. Zira düşünce biraz mücerret kalır, ta ki eylemde müşahhaslaşır. Böylece, eylemin kalitesi, hem eylemi ortaya koyan hem de sahip olduğu düşünce hakkında da fikir verir. Düşüncesi yüzünden insanlara tavır alanlar da düşmanım olamaz. Kendi düşüncesine aykırı gördüğü bir düşünceyi taşıyana düşüncesiyle cevap veremeyip, onu çaresiz görüp ezmeye çalışan birini düşman olarak göremem. İnsan olan ve büyük düşünen, kompleksli ve kıskanç olmaz mesela. Zira bu türler düşünceyle hareket edecek kadar büyük olamazlar, sığdırlar, sığlıkta boğulup kalmışlardır. Bunları düşman bilmek, benliğine ve düşünceye ihanet etmektir. Misal; seninle konuştuktan sonra, düşünceni kendisine aykırı görüp küsüp gideni düşman olarak göremem. Bu küçük olandır. Küçük olanlarla savaşmakta küçültür. Büyük düşüneni severim. Büyük düşünmek, düşünceyle savaşabilecek şekilde hareket etmektir. İnsan olabilmiş olan ve düşünen biri tuzak kurmaz, iftira atmaz, kötülük yapmaya yeltenmez, zulmetmez. Bunları yapıyorsa düşman olamayacak kadar basittir, küçüktür. Hak ettiğin bir şeyi, o şeyi verme yetkisi kendisindeyse birinin, o biri münhasıran sana gıcık gittiği için ya da her şey benim elimde diye düşündüğü için, hak ettiğini sana vermiyorsa, bu türleri de düşman olarak göremem. Zaten düşman göreceğim birinin, gıcıklık duygusuyla basit ve küçük iş yapacağını düşünmem bile. Düşman göreceğim biri, düşmanına adil davranabilmelidir mesela. Zaten böyle olabiliyorsa düşman konumuna koyarım onu. Yoksa düşman gördüğüne haksızlık yapıyorsa, nasıl düşmanım olabilir ki? O basit ve küçük biridir. Çünkü zulüm, zavallıların işidir haddizatında. Düşman bilip göreceğim birinin beyniyle savaşmak isterim, kalıbıyla, gövdesiyle, gücüyle, serveti ve şöhretiyle değil. Düşman görmüyorsam birini, basit ve küçük gördüğüm içindir. Düşmanlıkta, dostluk kadar zorlu ve çetindir. Dostunun gösterdiği kadar, düşmanı da gösterir insanı. Çünkü insan ya eylemleriyle büyür ve yücelir ya da yine eylemleriyle basitleşir ve küçülür. Büyük eylemler, büyük olanların işidir. Eylemlerinde küçülenler, laflarıyla büyüyemezler. Dostunu nasıl seçiyorsan, düşmanını da seçeceksin! Düştüğünde el uzatabilecek kadar yüce olabilecek düşman bildiğin de. Bazen dost bildiğin uzatmaz elini, kafanı kaldırıp baktığın da düşman bildiğinin gözlerini görür gözlerin.
İNSAN OLMAYANA DÜŞMAN BİLE OLMAM...
Özgür DENİZ - 08.01.2024
Tarih: 08.01.2024
Okunma: 159
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.