Yaaa gerçeği, hakikati bilmiyorsun, oturup konuşmaya da yüreğin ve cesaretin yok ama şöyle olsun, böyle olsun, öyle olsun diyorsun. Tamam olsun ama neye göre, niçin ve nasıl? Gerçek, hakikat olmadan ne olabilir ki, ne olunabileceği sanılır ki? Olunabileceği sanrısıyla gelinebileceği sanılır ama. Gerçekte neymiş öyle değil mi? Saçma bir fanteziden başka nedir ki? Ya herkes saçma anlamlara göre değil de saçma bilinen gerçekliklere göre yaşıyorsa, yaşamak istiyorsa ne olacak? Gerçeği, hakikati bilmeyince ne olabilir, nasıl olabilir, niçin olabilir? Gerçeğin işini nereden bileceksin öyle ya, işin gerçeğini bilmeden. Ahmak, temelsiz bina olur mu, olursa nasıl olur, bedeli ne olur? Biz böyleyiz maalesef. Sana bir teklifle gelinir, getirilen teklifte bilinmez aslında, hadi bilinmeden getirilmiş olsun, tamam da aslında gerçeğe göre demeye başladın mı, yav bırak şimdi şu zırvayı demeye başlanır. Oysa ahmak baştan sona zırva ama haberi yok. Cehaletinin üstünlüğünü ilan ediyor aklınca. Gerçeği öldürebileceğini sanıyor. Gerçek, zavallı varlığını gömmüş haberi yok. Gerçeklik seni gömer ama sen gerçekliği öldüremezsin. Kararı daima gerçek, hakikat verir ama bilmezsin velâkin biliyormuş gibi kabul edilmesini istersin zırvalarının. Çünkü gerçekten korkulur, fark ettirilmez ama gerçekten ödü patlar yalanların, sahtelerin, zırvaların. Gerçekle karşılaşılınca yürek ve cesaret kayboluverir, zira gerçekten, hakikatten beslenmeyen yürek ve alınmayan cesaret zaten yoktur, hiç olmamıştır, bu yüzden de gerçek meydana çıkınca meydanı boş bulur. Gerçeği azık edinin, ömür boyu tok yaşarsınız; el avuç açmazsınız namerde; ezilmezsiniz yüreksizin, yalancının karşısında; yenilmezsiniz cehalete. Selam olsun gerçeğin yüce gücüne, başlar eğilsin görkemli varlığının önünde!
GERÇEĞİ BİLECEKSİN ÖNCE AHMAK...
Özgür DENİZ - 20.01.2024
Tarih: 20.01.2024
Okunma: 153
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.