DOĞRU DÜRÜST VE LİYAKAT KURTARICI OLABİLİR Mİ?
Newton'un evrensel kütle çekim yasasına göre, “Evrendeki her parçacık, başka bir parçacığı, kütlelerinin çarpımı ile doğru orantılı ve aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılı olan bir kuvvetle çeker.” Kütle, maddenin miktarına bağlı bir büyüklüktür. Kütle uzayın hiçbir noktasında çekim kuvveti etki etmediği sürece değeri değişmez, aynı kalır. Örneğin,Türk Astronot Alper Gezeravcı uzay aracına binerken arkadaşlarına altı tane lolipop şekeri hediye için uzaya götürse Ay yüzeyine inse, elindeki altı tane lolipop şekerin sayısına baktığında yine altı tanedir. Maddenin miktarı değişmemiştir. Ama lolipopların ağırlıkları değişir. Ay’da bir çekim kuvveti olduğu için lolipopların ağırlıkları değişir. Çünkü, ağırlık çekim kuvvetine bağlı bir büyüklüktür. Ay’daki çekim kuvveti Dünya’daki çekim kuvvetinin 1/6 sı olduğu için lolipopların ağırlıkları daha az gelecektir.Madde miktarı, çekim kuvveti altında olursa değeri değişir buna ağırlık denir. Newton’unun evrensel kütle seçim yasasına göre, kütlesi olan her madde birbirini çeker ama kütlesi büyük olan kütlesi küçük olanı daha büyük bir kuvvetle çeker. Evimizde tüm eşyalar, duvardaki resimler, dolaplar, koltuklar hepsinin birer kütlesi olduğundan birbirini çeker ama çekme kuvvetlerinin bileşkeleri birbirini dengelediği için eşyalarımız hareket etmez. Güneş sisteminde gezegenler ile güneş arasında da kütlesel çekim kuvveti vardır. Bu yüzden gezegenler büyük çekim kuvveti olan güneşin etrafında uzay boşluğuna düşmeden dönerler. Yani güç merkezleri çekim merkezidir.
Ülkemizde cumhurbaşkanlığı sistemi , parlamenter sistemin yerini almıştır. Bu yüzden bir güç merkezi yaratılmıştır. Parlamenter sistem de “Yasama, Yürütme ve Yargı “kuvvetleri farklı kuvvettir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde bunların tek elde toplanması bir güç merkezi oluşturuyor. Bu yüzden ülkenin yönetim sisteminde terazinin dengeleri kayıyor. Buna rağmen 21 yıllık yönetim korunuyor. Güneş sistemi ve gezegenleri düşündüğümüzde gezegenlerin neden güneşin etrafında düşmeden dolaştıklarını anlayabiliyorsak, 21 yıldır merkezi yönetimin korunmasını da anlayabiliyoruz demektir. Merkezi gücün kendine çektiği ve etrafında dolandırdığı gezegenlerin ortak payda anlayış tarz ve çıkarları onların bu yörüngeden çıkmalarını engelliyor…
Muhalefet partilerinin farklı kütlelere sahip olduğunu düşündüğümüzde uygulayacağı çekim kuvvetleri genel seçimlerde elbette bir denge yaratabilirdi. Ne yazık ki hepsi de bir girdabın etrafında çekilerek yutuluyorlar. Girdaba girmemenin çıkış yolu muhalefetin ortak paydalarda bir kuvvet yaratabilmesinden geçiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı şey doğruydu ama bu konuda bir hesap hatası yaptı. Muhalefeti 6’lı masada topladı ama parti kimlikleri dikkate alınmadığı için farklı kütlelerin çekim etkileriyle oluşturulacak güç sönümlendi. Aralarındaki tek birleşme ,aynı ortak istekte buluştuğu sistemin değişmesi paydasını savunmaları gerekirdi. lYani parlamenter sisteme dönme karalılığı olmalıydı.
Doğa yasalarında her zaman denge vardır. Mevcut güç merkezinin karşında oluşturulacak karşı güç merkezinde, ülkedeki hayat pahalılığı, rejim değişikliği, laik ve sosyal bir hukuk devleti olması ve parlamenter sistemin istenmesi ortak paydada birleşilen bir durumdur. Her geçen zaman güç merkezinin karşısında anti güç merkezi oluşturulamadığı için güç merkezinin çekiciliği girdaba dönüşerek hızını artıyor.Sorunlarımızın çoğu, zaten çıkar ilişkileriyle siyaset yapmak yüzünden değil mi? Ben de diyorum ki; Güç merkezine karşı anti güç merkezi oluşturulmalı.
DÜRÜSTLÜĞÜ, DOĞRULUĞU, LİYAKATI NEDEN POMPALAMIYORUZ!
ü Artık ihale takipçileri bizim partimizde olmayacak!
ü Artık kişisel çıkar ilişkileri partide kullanılmayacak!
ü Özgeçmişlerinde yüz kızartıcı bir işe karışmamış olacak!
ü Devletin ve vatandaşın hakkını yemeyecek!
ü Adaylar bulunduğu yaşadığı çevreden seçilecek!
Bu söylemlere halkın çok ihtiyacı var. Yeni bir çekim merkezi yaratılmasıyla anti güç merkezi oluşturulabilir.
Geç değil; söylemlerinde hep olan, bu ilkelere sahip çıkan ortak payda oluşturacak muhalefet neden bir araya gelmesin. Unutmayalım merkezi yönetimin ortak paydasını savunan partilerde benim sunduğum ortak istekler yok. Bu yüzden anti güç merkezi güç merkezini ancak bu şekilde dengeler.
Sokaktaki insanların, gençlerin, işçilerin, öğrencilerin, emeklilerin, tüm çalışanların sesleri ortak bir sestir. Siyasi görüşü ne olursa olsun, onların hayat pahalılığı ve insanca yaşam koşulları istekleri herkes için ortak paydadır. Her parti hürdür ve bağımsızdır. Muhalefet bu ortak paydayı kullanmadıkça, oluşturacağı güç merkezine mukavemeti her zaman zayıf kalacaktır. CHP, İyi Parti, Saadet Parti, Deva Parti, Demokrat Parti de 31 Mart Yerel seçimlerinde anti güç merkezinin yaratılmasından sorumludurlar. Türkiye ve Türk Toplumu deneme tahtası değildir. 21 yıldır muhalefette kalmayı başarmak dünya siyasetinde literatüre geçebilir bir durumdur. Partiler toplumlar için kurulur onlar için vardır. Parti sorumluları kişisel hırslarıyla, umudunu bağlayan insanların geleceklerini ve hayallerini suya düşürmemelidirler. Özellikle CHP ‘nin değişimi bu manada anlamlı olacaktır. Değişim, gerek Bşk. adayları gerekse meclis üyeleri seçimleri genç ve kadın seçerek de tatmin edici olmaz. Seçilen her kişi CHP ‘ye yakışan donanımlı, bilgili, becerisi olan partiye katacağı katkıları, liyakata uygun gençlerin ve kadın adayların tercihi şeklinde olursa değişim anlam kazanır. Değişimin şifreleri moda deyimiyle;
Doğruluk, dürüstlük, erdemli olmak, akıl, bilim, iyi ahlak ve liyakat İN (popülerlik) devamlı pompalanmalı.
Yolsuzluk, yalancılık, erdemsizlik, bilgisizlik, cehalet ve yobazlık OUT (gözden düşmüş ) olmalı.
13.02.2024
Lütfiye Kader
Em. Uzm. Fen Bilimleri öğretmeni