Fikirden ve fikir sahibinden korkmayacaksın bebeğim! Çünkü hayat korkarak yaşanmaz. Yaşamanın önkoşulu cesarettir. Korkarsan sürünürsün, ölürsün, bir kez değil bin kez ölürsün, bir ömür sürünürsün. Cesur olacaksın yaşıyorum ve yaşadım diyebilmek için. Tabi burada kör cesaretten bahsetmiyoruz yani safi güçten mütevellit cesaretten. Zaten ona da cesaret denmez. Yüreğine ve beynine güveneceksin. Cesaretle yaşarsan, yaşadığının farkına varırsın zira. Bu hayatta beynin varsa fikirden korkmayacaksın, güçle iş yapmayacaksın. Beyni olupta, güce yeltenenler, dünyanın en zavallı, en sefil, en müptezel, en pespaye varlıklarıdırlar, haddizatında onlar köledirler, farkında olmasalar da, zira daha güçlü olanın köpeği olacaklarını bilirler ve bunu yapmaktan da imtina etmezler, zira kendileri de güce tapmaktadırlar. İnsanı olduğu gibi, insanlığı da beyin yönetir. İnsan da, beyniyle ve yüreğiyle insan değil midir zaten? Beynin ve yüreğin yoksa nasıl insan olabilirsin ki? Fikirler özgür olacak ki, kuşlar gibi uçuşsun beyin göklerinde. O vakit insan, insan olduğunun farkına varır. Zira beyin özgür değilse, insan da özgür değildir hatta insan yoktur. İnsanın beyni özgür değilse yani beyinde olan dışarı çıkamıyorsa, o insan, insan olduğunu nasıl hissedecek? İnsan, beynindekini ne derece dışarıya aktarıyorsa o kadar insan olduğunun farkına varır. İnsan olan ve insana saygısı olan da bunu yapar zaten, beyinleri hür bırakır. Bırakacaksın her fikir özgür olacak, çatışacaksa çatışacak; anlaşacaksa anlaşacak; kovalamaca mı oynayacak, bırakacaksın oynayacak; el ele mi tutuşacak, bırakacaksın tutuşacak; birlikte mi yanacak, bırakacaksın yanacak; birlikte mi yakacak, bırakacaksın yakacak. Korkmayacaksın bebeğim fikirlerden! Gerçekten fikri olan zaten fikirlerden korkmaz hem de ahlaksız, namussuz, şerefsiz, onursuz, karaktersiz, haysiyetsiz, hissiyatsız olmaz, olamaz ama gerçekten fikri olan, hem de fikri ne olursa olsun fark etmez bu. Bu yüzden gerçekten fikri olandan korkmayacaksın. Zaten bu dünyada ki en güvenilir, en sağlam, en muteber, en cesur insan, fikri olan ve fikriyle savaşan insandır. Çünkü fikirle savaşmak yüceltir. Böylesi insandan insana ve insanlığa zerre miskal zarar gelmez. Asla ve kata gelmez, gelemez ama gerçekten fikri varsa. Böylesi biri istemez ama faraza istese bile zarar veremez hiçbir varlığa. Çünkü insandır o, olmuştur bir kere, olan da öldürmez, ancak yaşatır, yaşatmak için savaşır. Hakikat, fikirlerin çatışmasından doğacak çünkü ve güzel bir dünyaya ancak bu yoldan ulaşılabilecektir. Eğer aksi oluyorsa, orada fikir de, fikir sahibi de yoktur. Bir de fikirden korkmak ezikliktir, zavallılıktır, basitliktir, sığlıktır. Alık, bağnaz, sekter, dar kafalı olmayacaksın. Güçle bedenlere hükmedebilirsin belki ama ne kafalara hükmedebilirsin ne de gönüllere. Bilakis, gücünden azade olunduğu vakit herkes yüzüne tükürür. Bedene hükmün ne anlamı olabilir, kafalara ve gönüllere hükmedemedikten sonra? Zaten beyne baskı yapan, gönülden kusulur. Ben, beynimi ezmeye çalışandan tiksinirim, iğrenirim, onu ancak lağım çukuruna layık görürüm. Ben beynimle varım çünkü. Beynime de baskı yapılmasından zerre hazzetmem. Öyleyse benim varlığıyla varolduğum şeyi yok etmeye çalışamaz kimse. Ki, niye yok etmek istesin ki zaten. Böyle bir şeyi isteyen haddizatında aşağılıktır, sefildir, müptezel ve pespayedir. Öyle ya, kendi beyni de vardır, yok etmek istiyorsa demek ki beyninin olmadığını düşünüyordur. Eğer fikirden korkuyorsan, bir de tutup öyle kahir ekseriyete tesir eden ve kahir ekseriyeti ihata eden olguların arkasına saklanmaya yeltenmeyeceksin, zira yemezler. Olgular; düşünceyi tetiklemek içindir, baskının malzemesi değildirler. Bir yere hâkimim diye, orada baskı kurup, insanların beyinlerini susturmaya ve yüreklerine korku salmaya yeltenmeyeceksin. Zaten korkaklar sürüsüyle dolmuş dünya. Korkunun olduğu yerde fikir yeşermez, beyinler çoraklaşır, yürekler ölür, değerler çürür ve tefessüh eder, toplumlar mezellet ve meskenete maruz kalır. Zaten fikir orayı terk eder çeker gider. Ayrıca baskı ve korku soysuzlaştırır insanı. Fikre fikirle karşılık veremiyorum diye fikri öldürmeye yeltenmeyeceksin, bilakis komplekslerinden, kıskançlıklarından sıyrılıp tüm insanlığın güneşini kapatmayacak ve güzel olana müzahir olacaksın, işte o vakitte büyürsün, yücelirsin, yükselirsin. Ya iyilik yapacaksın ya da iyiliğe yoldaş olacaksın, aksi takdirde zelil ve perişan olursun, iğrenilen, tiksinilen olursun. Fikirlere karşı fikir sunamıyorum diye eziliyormuş hissine kapılıp, hırsla, kinle dolup, sonra güce ulaşıp, o ezikliği güçle telafi etmek gibi bir basitliğe tevessül etmeyeceksin. Böylesi bir tavır ancak zekâdan mahrum olanlar için geçerlidir. Ve zekâdan mahrum, fikirden yoksun güç yok edicidir. Ki, zaten bu tür güçlerde yok ediyorlar, tarumar ediyorlar, yerle yeksan eyliyorlar ne kadar güzel olan şey varsa. Oysa fikirler ölmez. Fikrin öleceğini düşünmek ancak aptalların işidir. Ölen bedenlerdir, can ölür mü, işte fikirde can gibidir, sonsuzlukta makes bulur. Fikrin varsa fikrinle mukabelede bulunacaksın, fikrin yoksa da fikir sahibi olacaksın, bilakis fikre düşman olmayacaksın, fikirden korkmayacaksın bebeğim! Fikrin yoksa da, davadan, ülküden, idealden, kavgadan, mücadeleden, ideolojiden, teori ve pratikten söz etmeyeceksin. Çünkü tüm bunlar bir fikirle kabil olabilir ancak. Fikrin yoksa ahlaktan, namustan, onurdan, şereften de söz edemezsin. Zira fikrin yoksa bunları bilmiş, anlamış, hissetmiş olamazsın. Fikir olmayan yerde ahlaksızlık, namussuzluk, şerefsizlik, onursuzluk, iftira, kin, nefret, tuzak, tezgâh, baskı, zulüm ve ihanet vardır. Fikrin yoksa ancak sayıklarsın. Olguları çiğner çiğner tükürürsün ancak. Karşındakini de kendin gibi sanırsın ya da kendin gibi olsun istersin, bilakis ondan nefret eder, bitmeyen kinle kuşanırsın ona karşı. Zaten bundan başka da bir şey olmuyor, fikrin olmadığı yerde. Karşındakini de kendin gibi sanırsın, söylenenleri bilmez ve anlamazsın, bilmediğini de bilmezsin, karşıdakinin de bilmediğini sanırsın. Papağan gibi aynı şeyleri tekrar eder durusun. Fikrin yoksa her söylediğinin doğru olduğuna inanırsın ama aldanırsın. Karşındakini bitevi itham edersin ama ithamlarını asla hüccetlendiremezsin. Zira itham etmek fikir iktiza etmez ama hüccet için fikir önkoşuldur. Fikir sahibi değilsen, fikir sahibi olanların kendinle kavga ettiklerini sanırsın, oysa bilmezsin ki fikir sahibi olanların kişilerle işleri olmaz, onlar sadece işlerini yaparlar, tebessümle geçer giderler, fikirsizler gibi bağırıp çağırmazlar, gürültü çıkarmazlar. Fikir sahibi olmayanlar, her şeyin kendilerine karşı olduğunu sanırlar, böylece kendilerine bir değer vermeye çalışırlar ama bunun ahmakça olduğunu asla düşünmek istemezler, çünkü varolmaya çalışmalarının yegâne tutunacak dalları budur. Yani her türlü rezil ve perişan olurlar ama akıllarına bir türlü fikir sahibi olmak gelmez. Filhakika bunun yegâne sebebi de fikirden korkmalarıdır ve bir fikre sahip olamayacak kadar korkak olmalarıdır yahut çıkarcı, menfaatçi, ucuz, basit, küçük insan olmalarıdır. Bu türlerin işi gücü ya güçle ya da gürültüyle fikri bastırmak ve susturmaktır. Bunu beceremedikleri takdirde, hırsla, kinle, nefretle dolarlar ve her türlü zararı vermek için yollar arayıp dururlar. Bir şekilde fikir sahibi olanlara bulaşırlar, fikir sahibi olmayanlar. Karşılarındaki kişinin kendilerine bulaştığı algısını yaratarak ve buradan da kendilerinin muhatap alındıkları izlenimini doğurarak ve kendilerine bir konum elde edeceklerini varsayarak, böylesi bir basitliğe yeltenirler. Oysa bilmezler ki, sen kim karşındaki kim? Seni karanlığa postalamış olan, seninle niye uğraşacak ki? Dikkate bile almaz. Çünkü dikkate alınmaya değer bir tarafın, özelliğin yoktur zira. Keşke olsa da alınsan, alsa ama yok gösteremezsin. Son tahlilde; fikir sahibi olmayanların tümünün, haddizatında, özlerinde nasıl tipler oldukları fikir sahibi olanların malumudur. Bugüne dek söyledikleri her şeyin boş, kuru gürültü, masal olduğu aşikârdır. Ancak acınmaya layıktır onlar. Onları kurtarmak için aydınlatmaktan başka yol yoktur. Korkamayacaksın bebeğim! Fikirlerden korkmayacaksın, fikri olandan korkmayacaksın! Korkarak hayat yaşanmaz, yaşadığını sandığın şey hayat olmaz. Cesaretle yaşayanlar, yaşadım diyebilirler ancak. Fikir, cesaret zerkeder tüm gövdeye! Korkuyu alır, cesaret bırakır yerine. Bu yüzden korkmayacaksın bebeğim, korkmayacaksın, fikirden korkmayacaksın! Fikir sahibine güçle hükmettiğin zaman insan olduğunu mu hissedeceksin, bir şey becerdiğini mi varsayacaksın, ona hükmettiğini mi sanacaksın, onu ezdiğini ve susturduğunu mu düşüneceksin? Sen tam bir zavallısın, ölü bir yaratıksın.
YAŞAMAK CESARET İSTER...
Özgür DENİZ - 11.03.2024
Tarih: 11.03.2024
Okunma: 195
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.