TÜRKİYE’NİN 2024 SEÇİMİ VE REJİMİ, Çetin KÖKER

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 24.03.2024

Türk ulusu, 14-28 Mayıs 2023’deki seçimde demokratik değişimi sağlamalı; 21 yıllık iktidarı değiştirmeliydi. 31 Mart 2024 seçimi bir anlamda 2023 seçimin devamı, rövanşı, yerel seçimden öte bir rejim tercihidir. 2024 yerel seçim ama 1946’da başlayan çok partili düzenin en önemli seçimidir. Erken geçtiğimiz çok partili düzende liyakatli yönetici seçecektik. Menderes’i, Demirel’i, Özal’ı, Erdoğan’ı seçtik. DP-AP-ANAP-AKP zihniyetini iktidar yaptık. Bu gerici zihniyet, kendi aralarında bile gelen gideni arattı. Bunların bu kadar uzun süre iktidar olmasını da darbeciler sağladı.

Seçtiklerimiz, Türkiye’yi dünya sefalet (yoksulluk + işsizlik) endeksinde birinci; gelir adaletsizliğinde Avrupa birincisi yaptı. Ülkemizi yolsuzluk, israf, rant, borç ve faiz batağına soktu. Paramızı pul, hazineyi tam takır etti. Enflasyon ve hayat pahalılığını çıldırttı. Üretim baltalandı. Üretim tüketimi karşılamıyor. Türkiye saman bile ithal etti. Çöp ithal ediyor. Kurumlar çürüdü ve yozlaştı. 91 yaşındaki ninenin pide kuyruğunda söylediklerini duyanların gözleri yaşardı ve insanlığından utandı.

Türkiye, bir kez daha sağlıklı olmayan nüfus ve seçmen verileriyle, adil, eşit ve dürüst olmayan, güven duyulamayan bir seçime gidiyor.

2024 yerel seçimine muhalefet ayrı ayrı; iktidar başta üç büyükşehir olmak üzere bir çok yerde ittifakla giriyor. Böyle bir ortamda CHP yönetimi parti içi demokrasiyi yine işletmedi, üyelerle önseçim yapmadı, sermayedarları ve parti içi iktidar sahiplerinin yakınlarını genel merkezden atama ile aday yaptı, liyakati dışladı.

Basın, 293 bin yurt dışı doğumlu seçmenin 31 Mart 2024’de İstanbul’da oy kullanacağını yazdı. 14 Mart 2024 tarihli Cumhuriyet’te “Bir evde 2 bin 99 seçmen var” haberi yer aldı. Basın bu seçimde de, “Üsküdar’a sahte seçmen eklendi” iddiasına yer verdi.

Tüm bu olumsuzluklar ortamında halkımız, 31 Mart 2024’de bir karar verecek. En önemli kararı İstanbul seçmeni verecek. Çünkü İstanbul seçimi Türkiye’nin çizgisini belirleyecek. 1963’den beri İstanbul’u ve Ankara’yı aynı parti kazanıyor. Bakalım bu durum değişmek mi? 31 Mart 2019’da yüzde 49; 23 Haziran 2019’da yüzde 54 ile Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’ndan İstanbul seçmeni 31 Mart 2024’de neden vazgeçsin? Vaz geçerse neler olur?

Buraya kadar nesnel bir bakış açısıyla bir analiz yaptım. Şimdi öznel bir bakış açısıyla diyorum ki: Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş seçimi kazanacak. Bu yazımı tamamlamak için bugünkü Cumhuriyet’ten kısa bir alıntı sunuyorum.
Çetin Köker, 24 Mart 2024, İzmir

BUGÜNKÜ CUMHURİYET GAZETESİ’NDEN
Cumhuriyet yazarı Veysel Ulusoy 24 Mart 2024 tarihli yazısında:
-“Eskiden herhangi bir ekonomik krizi ortalama 6 ay içinde savuşturup ayağa kalkan ülkemizde 2018 yılının başından beri tecrübe edilen derin ekonomik krizin aldığı hal tam da bu nedenlere dayanıyor. 200 milyar dolara ulaşan Merkez Bankası rezervlerinin sıfırlanması hatta 70 milyar eksiye düşmesi yanında dış borcun 500 milyar dolara yaklaşması, yaratılan ulusal gelirin yolsuzluklarla transferi ve ahlaki çöküntü de neden ve sonucuyla fotoğraftaki diğer faktörleri gösteriyor” diye yazmıştır.

Cumhuriyet yazarı Ahmet Tan, 24 Mart 2024 tarihli yazısında rahmetli Ali Sirmen’den alıntı yapmıştır. O alıntıyı sunuyorum:
-“Otoriter-totaliter tek adam rejimlerinde her seçim, egemenin onaylanması amacına yönelik bir plebisittir. Aday ister milletvekili, ister belediye başkanı veya muhtar olsun, aslında oylanan ‘muktedir’dir! Tayyip Bey’in gecesini gündüzüne katarak, gözünü karartarak yurdun dört bir yanında koşuşturup durmasını nedenini, AKP’li Afşin Belediye Başkanı Fatih Güven şöyle açıklamıştı: “Türkiye genelinde Cumhur İttifakı olarak yüzde 52’nin altına düşersek tahmin ediyorum ki bizi darağacına çekip kazığa oturtacaklar (01.02.2019). Bu yazıya Ahmet Tan: “Allahtan Türkiye hukuk devleti. Darağacı yok” eklemesi yapmıştır.
Rahmetli Ali Sirmen 23 Şubat (2024) tarihli “Türkiye hala laik mi?” başlıklı yazısında:
-“Türkiye artık laik bir ülke değildir. Tek teselli toplumun henüz tam olarak teslim olmaması ve düzeni korumasıdır... 31 Mart’ta yerel seçimlere giderken bu oylamanın gerçek yüzünü iyi görmek lazımdır. Türkiye’nin laik kalması isteniyorsa… tıpkı Kuvvacılarınkine benzeyen bir diri mücadale vermek zorundayız” diye yazmış, son yazısında.

Tarih: 24.03.2024 Okunma: 147

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?