Biri çıkar, alyansını gösterip, yüzüğümden başka servetim yok der. Ha bu
arada, ayağındaki yırtık ayakkabı ile kameraların karşısında vaatler
sıralıyordur. Oyunu da alır, yaşam hakkını da adaletini de yok eder, ekonomini
de… Hırsızını da var eder ve kollar, arsızını da, konuşanı da susturur, danışanı
da vb...
Yani yaşam kalitesi mi? O da neydi yahu? Hak getire dersin ki uykun
kalmamıştır, bu bir.
Neyse, doğa seni çağırır sonunda ve huzurla değil de uykusuzluktan
bayılarak dalmışsındır uykuya nihayetinde, gecenin yarısı hatta sabaha karşıdır
zaman. Ama ne kadar hak ediyorsundur uykuyu bilinmez. Yalnız çok iyi bildirilir
tabi güzel ülkemin güzel insanları tarafından.
Egzoz standardına düşman bireylerimiz vardır ki sonuna kadar haklılar! Gelir
geçer haklılardır ha mahalledeki arkadaşına yanındayım diyenler bile vardır
içlerinde. Egzoz sesi deyip geçme!
Sonra mı? Bak sen; karşındakini dinlemeyi zul sayan, çok konuşmayı
marifet bilen, diyalog kuruduğunda ise konuşmaktan çok güreşircesine anlatımı
seçen ve karşısındakinin ifadesini anlamamak ve dinleyiciler var ise onların da
anlamaması için özel çaba sarf eden BİLGELER vardır tabii. BİLGEDİRLER haa ... Bu
bilginler artık konuşmaktan yorulmuştur ve bilgeliğin getirdiği yaratıcılıkları
KORNA ile iletişim kurma gibi sanatsal faaliyetlere evrilmiştir! Biri oradan,
diğeri şuradan derken, bakmışsın, orkestra müziği gibi UYANIRSIN. Eee, ne
yaparsın güzel ülkemin BİLGE insanları haklılar tabii. Kim takar gecenin kaçı
olmuş, saat sabahın kaçı olmuş, işin sırrı burada zaten, BİLGELİK az uyku ile
olur denmiştir bir kere YÜCELER YÜCELERİ büyüklerimiz tarafından. Ne görevli
memur karışır artık, ne de sade vatandaş laf edebilir bu bilgelik yoluna!
Baktın ki sizin mahalleyi seven yok, o zaman fazlalık ses de yok.
Komşuluk hakkı vardır tabii. Bir apartman "SAKİNİ" isen ayrı
hukuk, müstakil evde isen ayrı bir hukuk, örf, adet, anane, gelenek, görenek
işler. Evin sahibi için ayrıdır bu kanunlar, kiracılar için ayrı. İNCE bir ayar
var yani anlayacağınız. Müzik tv sesi,
kapı çarpma, çamaşır-bulaşık makinesi, banyo faaliyetleri, evlat terbiyesi,
Eşler arasında edebi kültürel sohbet sesleri vs. Hep bunlar ince ayara göre belirlenir,
disiplin ile uygulanır. Günün hangi zaman zarfı olursa olsun fark etmez.
Sorun ve stresten sıyrılıp uykunda mısın SEN ha! Hemen şefkat elleri
uzanıverir, elinde bir battaniye usulca ses etmeden gelir yanına, salıverir
battaniyeyi üzerine ki uyuyanın üzerine kar yağar denmiştir artık tabii YÜCELER
YÜCELERİ ya da BİLGELER tarafından. Senin terliyorum örtmeyin beni uykumda
demen ise çok cahilce ve kendini bilmezliğin dibidir artık. Neyse zaten kim
hatırlar ki cahilin kendini bilmez laflarını? Söylediğinde umursamamıştır bile,
hatırında değildir belki. Neyse, GÜNAYDINLAR OLSUN!
Toplumsal farkındalık kötü bir şeydir!
UYUMAYA DEVAM!