İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, gündüz kuşağı programlarıyla ilgili olarak konuştu. “Hiç kusura bakmasınlar o yayınlardan hoşlanmıyorum” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yayınlarda etik değerlerden sapmalar var. Bazı şeyleri herkesin ortasında konuşmamızın ne anlamı var yani. Bunun basın-yayın özgürlüğüyle ne alakası var. Suçu aydınlatmak İçişleri Bakanlığı’nın işi. Adaletin tecelli etmesi Adalet Bakanlığı’nın işi. Bizim adımıza kararları mahkemelerimiz veriyor. TV’lerdeki o tür yayınları ben kabul etmiyorum, onlar değer sapması.”
Evet
Sayın Bakan! Yüzde yüz haklı ve hakkaniyetli düşünceler. Acilen neşter
vurulmalı ve o yayınlar bir daha dirilemeyecek şekilde yokluğa mahkum
edilmelidir. İnsanı, toplumu bozan; değer namına ne varsa tahrif ve tahrip
eden, ve dahi çürüten ve kokutan; devlet için netameli mahiyete malik olan; her
türlü mikrobu açığa çıkararak zımnen kötülüğe yönlendiren bu iğrenç ötesi
programlar acilen behemehal görsel dünyadan fırlatılıp atılmalıdır. Arka planda
bu toprağın çocukları için adeta güler yüzlü birer cellada dönüşen ve ruh
haritalarını tarumar eden bu muzır programlar devlet eliyle yok edilmelidir ve
bir daha farklı versiyonlarla da olsa ekranlara çıkarılmamalıdır. Bin kez
söyledik belki ama sakalımız yoktu. Belki sizlerin sözleri nazar-ı dikkate
alınır ve gereği yapılır Sayın Bakan. Bu toplumu bozmak için vardır o
programlar, kim ne derse desin hakikat budur. Bir iki güler yüz, bir iki toplum
için yapılıyormuş gibi sunulan sözde iyilikler arka plandaki devasa tehlikeyi
örtmemelidir. Zaten verecekleri zararı verecekleri kadar verdiler, daha
fazlasına eyvallah edilmemelidir. Yazık günah bu milletin evlatlarına. Yemin
ederim bu iğrenç ötesi programlar bir saniye bile durmamalıdır ekranlarda.
Tezgahlarını nasıl işlettiklerini, sessizce nasıl cellatlık yaptıklarını,
bozulmayı nasıl tetiklediklerini, mikrobu damarlara inceden nasıl
zerkettiklerini yani bunların ruh haritalarını teferruatlı olarak izah ve izhar
ederim ama artık eskisi gibi yazmaya varmıyor elimiz. Yorgunluk, bıkkınlık,
hükümsüzlük soğutuyor. Devletin bizden daha iyi görmesi, bilmesi gerekir diye
düşünüyorum bir de. Ki, görüp biliyordur da zaten. Öyle ya, her şeyi gören,
bilen devlet gözünün önündekini mi görüp, bilmeyecek?