TÜRK VE KÜRT KARDEŞLERE...

Özgür DENİZ - 23.06.2024

Bakınız kardeşlerim! Lütfen vicdanınızla ve aklınızla dinleyin. Benim sesim olarak değil, ortak vicdanın ve ortak aklın sesi olarak dinleyin. Ne bir Türk, bir Kürt provokatörün tezgahına gelip Kürt düşmanlığı yapmalı ne de bir Kürt, bir Türk provokatörün tezgahına gelip Türk düşmanlığı yapmalı. Birisi provokatörlük yapıyorsa iki tarafında düşmanıdır unutmayın. Her şeye sağduyu ve selim akılla yaklaşmalıyız. Ahlaksız bir Türk yekpare Türklerin mümessili olamayacağı gibi ahlaksız bir Kürt’te yekpare Kürtlerin mümessili olamaz. Kadim bir kader birliğimiz var, ortak bir ruhun tek gövdesiyiz. Gidişatı nakzetmeden bir anekdot, sahih bir anekdot anlatayım hülasa olarak; bir gün bir Ermeni vuruluyor ve cebinden bir kağıt parçası çıkıyor, şöyle yazıyor: ‘’Dinleyin kardeşlerim! Osmanlı bizim düşmanımız değildir, Osmanlı ile bizi birbirimize düşman eden iki tarafında düşmanları olanlardır, biz millet-i sadıka idik ama bizim ruhumuzu bizden çaldılar ve bizi, bizi daima koruyup gözetmiş olan Osmanlı’ya düşman kıldılar ve içimize öyle bir fitne soktular ki, bir daha iflah olamadık.’’ Belki anlaşılmıştır ama artık çok geç olmuştur. Bazı şeylerin anlaşılması bir şeyi değiştirmeyecek hale gelmeden yapılmalıdır ne yapılacaksa. Geçelim! Bu yüzden piyasada, muhtelif sosyal platformlarda şeytanın çocuğu olarak dolaşan ve hakaret eden, tezyif ve tahkire yeltenen, galiz ve tahrik edici ifadeler kullanan, en acı olayları aşağılık duygularıyla paylaşan namussuz ve şerefsiz tiplere gülün geçin, adam yerine bile koymayın. Siz umursamadıkça ve inadına birlik oldukça o itler kinlerinden geberecektir. Aynı toprakların çocuğuyuz. Dünümüz birdi, bugünümüz bir, yarınımızda bir olacaktır. Bunu çok iyi anlamamız iktiza etmektedir. Bazıları ekmeğini düşmanlıktan çıkardığı için bitevi düşmanlığı körüklemek isteyebilirler, sizler uyanık olacak ve ruhunuza sadık kalacaksınız. Düşmanlık büyük tarafı zarara uğratırken, küçük tarafı mutlu edecektir münhasıran. Hep birlikte mutlu olmak istiyorsak, düşmanlık üreten azınlığın tezgahına gelmemeliyiz. Özellikle devlet konusuna daha akılcı ve tutarlı bakmalıyız. Devlet herkesin devletidir. Yanlışı varsa tenkit edersin ama ihanet etmezsin. Mesela; bendeniz devleti çok tenkit eden biriyim ama devlet bizimdir son tahlilde. Devlet Tanrı değildir, elbette ki yanlışları da vardır ve yanlışlarını yüzüne vururuz ama bizim devletimiz olduğunu da unutmayız. Ki, bu yanlışlarda münhasıran bir tarafa yapılan yanlışlar değildir, herkese matuf yapılan yanlışlardır. Yani bir tarafı ayrı tutup, bir tarafa taammüden yanlış yapılıyor değildir. Bu meyanda devlet ile partileri bir tutmadığımı da beyan etmiş olayım. Adavetten beslenen keneleri ruhunuzla ezin geçin, uhuvvette birlik olun. İnanın ki, iki taraftaki bu türler ne bu ülkeye, ne de Türk ve Kürt’e muhabbet beslemez ve hizmetleri başka odaklaradır. Bu yüzden inadına uhuvvet ve muhabbet deyin. Adaleti de, müsavatı da, hürriyeti de, barışı da hep birlikte bu topraklarda temin edeceğiz. Başkalarının ekmeğini yiyip, başkalarına hizmet edip ama sizdenmiş gibi görünen, konuşan, yazan, çizen hainlere inanmayın. Türk ile Kürt etle tırnak gibidir ve birbirinden kopmaları muhaldir, koptukları vakit ikisi de acıya gark olacaktır. Özellikle Kürt kardeşlerim! Sana sahip çıkacak olan bu devlettir, bilakis acılardan acılara sürgün yaşamak kaderin olur, bunu aklından hiç çıkarma. Yemin ederim ki, bugün yüzüne gülüp, senin için kavga verdiklerini söyleyenler, yarın üzerinde egemen olsunlar, seni insan yerine bile koymazlar, hem vallahi, hem billahi, hem talalhi hakikat budur. Dünyayı iyi okuyun, milletleri, devletleri iyi okuyun. Olayları derinlemesine çözümleyin, olguları muhakkak iyi anlayın ve ilk evvelde bunu iyi yapın. Çünkü olgular sonsuz önemlidir. Ve tüm aldatmalar, sömürüler, ihanetler olgular tavassutu ile kotarılırlar. Bu yüzden olgulara sonsuz dikkat edin. Olayların görünen yüzüne aldanmayın, perdenin arkasına bakın. Senin asıl düşmanın, düşman gibi gördüğün değildir, görüneni karşına çıkaran ama kendisi asla görünmeyendir. Keşke sosyal platformlarda özgürce yazabilme imkanına malik olsak. Daha rahat, özgür, şeffaf paylaşımlar yapabilsek. Bir şey bilmiyoruz belki ama çendan hissettiklerimizi izah ve izhar ederiz, bu bile bir şeydir. Unutmayın ki, hiçbir şey gördüğünüz gibi değil ve gördüğünüz hiçbir şey gerçek değil! Aklınızı kullanın, uyanık olun, bilimsel bakmayı öğrenin, vicdanın sesini dinlemeyi ihmal etmeyin. Sevgili Kürt kardeşlerim! Bu ülke bir bütündür ve her yeri aynıdır, her bir karışı hepimizindir, ne senindir ne de benim, bizimdir. Bu yüzden birileri bir yerleri ayrı göstermeye çalışıyorsa, ayrım yapıyorsa, sanki devlet tarafından taammüden haksızlığa ve bilinçli zulme uğranıldığını ifade ediyorsa, o birilerinin sizleri sevdiği ve düşündüğü için böyle söylediğini sanmayın, bu türler efendileri tarafından tevdi edilmiş görevlerini ifa etmektedirler. Tezgaha gelmeyin, hoş sözlere kanmayın, kendinizi ateşlere atmayın. Her şey düşmanların hedeflerinin gerçekleşmesini sağlayana kadardır, ondan sonra topal bir attan farkınız kalmayacaktır. Artık menzile götürmekte aciz kalan atı ne yaparlar bilirsiniz! Bahus sen Kürt kardeşim mütemadiyen müteyakkız ol. Düşmanların değil, devletinin yanında ol. Senin için isteniyormuş gibi istenen hiçbir şey senin için istenmiyor, sadece bu toprakların ruh haritasını bozmak, uhuvveti tahrip etmek için isteniyor unutma! İnan söyleyecek o kadar çok şey var ki, tüm mevcudiyetinle inanıp eyvallah edeceğin…

 

Tarih: 23.06.2024 Okunma: 161

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?