Devletin başkanı böyle diyor da devletin organları buna uyacak mı? Sayın Başkan, 2016-2020 yılları arasını kapsayan, ilk döneminde de benzer şeyler söylemiş, “Suriye’den çekileceğiz” demişti. Ama onu kimse dinlememiş, üsler, ABD askerleri oldukları yerde kalmışlardı.
Bu ikinci döneminde de ABD’nin genelkurmay’ı Pentagon, istihbarat kuruluşu CIA gibi, ABD güvenlik organlarının Trump’ı dinleyeceklerini hiç zannetmiyorum! Çünkü zaten, “Suriye’den çekileceğiz, oraya karışmayacağız” derken Donald Trump kendisiyle çelişiyor… Hem İsrail’in güvenliği bizim için çok önemli diyeceksin hem de ona komşu olan ve içi çok karışık Suriye’den çekileceksin! Önce, bu çelişkiyi gidermelisin!
Öte yandan, Amerikan Merkezî Haber Alma Teşkilatı (CIA), başlı başına bağımsız bir devlet gibi! Ona tam olarak hiçbir ABD başkanının hâkim olabileceğini, onun “operasyonları”nı durdurabileceğini düşünmüyorum.
Meselâ, şu anda CIA Suriye meselesinin neresinde?
Bana öyle geliyor ki CIA şu anda Suriye’nin kalbinde, başkent Şam’da… HTŞ lideri Golani’nin yanı başında… Onu eğitiyor, donatıyor, yönlendiriyor… Ona danışmanlık yapıyor. Bir terör örgütü olduğu kabul edilen HTŞ’nin, böyle bir danışmanlık almasa, bu kadar hızlı ilerlemesi, düzenli bir ordu gibi disiplinli hareket etmesi beklenebilir miydi? Hele hele yağma, tecavüz, katliam gibi korkulan ve bir terör örgütünün karışabileceği suçlardan uzak durması mümkün olabilir miydi?
Tabii ki böyle feci eylemlerin yapılmaması çok sevindirici, bunu kim sağlamışsa sadece takdir edilir. Ama bunu, Golani’yi aşan bir üst aklın sağladığı da görülmeli.
ŞAM NASIL TESLİM ALINDI/EDİLDİ
7 Aralık Cumartesi günü, HTŞ Şam’a yaklaşırken, ajanslara bir haber düştü: “Esad, Amerikalılarla görüşüyor.” Bu haber üzerinde fazla durulmadı. Hadiselerin gelişmelerinden anlıyoruz ki o görüşmeler doğruydu ve Esad, ABD’lilerle bir pazarlık yapıyordu: Pazarlığın, kısaca, HTŞ’nin Esad’ın kaçmasına göz yumması, buna karşılık, Şam’a girerken bir dirençle karşılaşmamaları şeklinde olduğu anlaşılıyor. Bu arabuluculuğu yapan ABD/CIA da Golani’ye bu kolay “zafer” sonrası, katliam, yağma ve tecavüz olaylarından uzak durmalarını, herkesin can ve mal güvenliğini garanti etmeleri tavsiyesinde bulunmuş olmalıydı. Şimdiye kadar gelen haberler, bu anlaşma ve tavsiyelere uyulduğunu gösteriyor.
Ayrıca Golani’nin, sivil bir devlet adamı gibi, gayet “ağırbaşlı”, sakin, “güven veren” davranışları da arkasında, “büyük” bir devlet aklı, üst akıl olduğunu kanıtlıyor.
Kabul etmek lâzım ki bu da hem Suriye’nin hem de başta Türkiye olmak üzere bütün bölge ülkelerinin menfaati için olumlu bir hal ve hareket tarzı.
Tabii yine de diğer Ortadoğu ülkelerindeki eski ABD maceraları, İsrail’in şımarıklığı ve her an yaptığı çılgınlıklar, bize ihtiyatlı olmayı ve erken sevinmemek gerektiğini hatırlatıyor.
ABD’ye ve onun devletten bağımsız olduğu izlenimleri veren Pentagon ve CIA’sına güvenemiyoruz. Temenni ediyoruz ki geçmişin acı tecrübelerinden onlar da ders almış olsun ve bu sefer aklın ve insanlığın yolundan gitsin, Suriye’ye ve bölgeye huzur ve sükûnet gelsin!
x x x
İLGİLİ YAZI
RUSYA/Putin Nakavt, SURİYE Gitti