SAHİ KİMSİN SEN...

Özgür DENİZ - 11.01.2025

Son tahlilde; istemeden geldin ama isteyerek yaşıyorsun, zevk alarak olsa da tiksinerek olsa da, velakin her nasıl yaşarsan yaşa öyle isteyerek yaşıyorsun ki, kendini, gelipte yaşamakta olduğun yerin tanrısı zannediyorsun, fakat iş ciddiye bindi mi, ben istemedim ki diyorsun, her şeyi dilediğince yapıp, hiçbir hesap vermeden kurtulmak istiyorsun. Sen kendini ne sanıyorsun? Hep dilediğin gibi olacak değil ya, bir kez de sen dilenen gibi olmayı niçin denemiyorsun? Çünkü işine gelmiyor. Şerefsizsin. Her şeyi yaparım diyorsun, iş hesaba gelince kıvırıyorsun. Gönlünce çal, çırp, ye, iç, gez, toz, eğlen ama fatura gelince kaçacak delik ara ya da şeytana yıkmaya çalış. Nereye kaçacaksın? Kaçtığın yer, kaçamayacağının resmi değil mi? Hangi sınırın dışına çıkacaksın? Şehrinin sınırı mı, ülkenin sınırı mı? Anlamıyorsun? Aldanıyorsun. İşte böylesin. İki yüzlüsün. Bir yüzün namustan söz ederken, diğer yüzünle sahtekarlığın öncüsüsün. Yürürken her şey güzel, düşersen kendim gelmedim ki, yaşadıklarımı hak etmiyorum oluyor. Nimete eyvallah diyorsun, külfetine itiraz ediyorsun. Sen ne menem bir şeysin? Soytarı mı, şaklaban mı, cambaz mısın? Varlığın yüz karasısın. Maalesef üyelerinin başka türlü olamadığı, içinde şeytanın bile kendini yitirdiği bir insanlık dünyasında yaşıyoruz. Öyleyse insana sen kimsin diyoruz, şeytan bile senleyken kendini kaybetmişse, sen kimsin? Kendisini tanıyamayandan insan olur mu? İnsan olan kaybolur mu? Üste çıkıp uyursan, alta inip çürürsen, bir gider bir gelirsen, adı varlık aslı yokluk olan insanlık toğrağında divane dolaşırsan, bir de her türlü pisliğe bulaşırsan nasıl tanıyacaksın ki kendini? Yitirdiğin kendini bile aramaktan acizsin, ki bulabilesin. Ölmeyecek gibi yaşıyorsun, istediğin zaman öleceğini sanıyorsun, nimetlerin cazibesine aldanıyorsun, her türlü kötülüğü yapıyorsun ama bedavadan kurtulacağını düşünüyorsun. Hiç gitmek istemiyorsun, kalınca da yaşadıklarının hesabını vermekten kaçıyorsun. Dünyanın sahibi olmak istiyorsun, daha kendine sahip olamamışken. Dünya kime kaldı ki sana kalacak behey öküz? Sultan Süleyman elinde tutabildi mi? Karun ölümü satın alıp kurtulabildi mi? Her cana derman buldu da Lokman Hekim kendi canına derman olabildi mi? Ödün patlıyor ama sahte cesaret hapıyla var olmaya çalışıyorsun. Kötülüğü baştacı ediyor, iyiliği saflık sayıyorsun. Aldanıyor, aldatıyor, yanıltıyorsun. Hakikate sırtını dönüp, yalan rüzgarlarıyla yönünü buluyorsun. Baharları kışa döndürüyor, umutları söndürüyor, hayalleri öldürüyorsun. Sonra da kötülükten şikayet ediyorsun, hakikaten sen ne mikrop bir şeysin? Kutsallardan söz ediyorsun ama ölümden it gibi tırsıyorsun. Her şeyi berbat etmekten derin bir haz alıyorsun. Madem korkuyorsun, niye umarsızca yaşıyorsun? Birgün takatsiz kalacaksın, konuşmaya dermanın olmayacak, gözlerinin feri sönecek, aklın başından gidecek, gövdenin direnci tükenecek, parmaklarını dahi kıpırdatamayacaksın. Ne olacak o zaman? Ne yapacaksın? Nereye kaçacaksın? Gözlerinden perde çekilip hakikatle baş başa kaldığın zaman nereye kaçacaksın?
Tarih: 11.01.2025 Okunma: 16

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?