Filin Yolculuğu, Jose Saramago’nun, 1998’de NOBEL Edebiyat Ödülü alan kitabı…
Yüzleşme de naçizane bendenizin Aralık 2024’te çıkan kitabı…
Yüz yedi sayfa olan Kırmızı Pazartesi ve yüz doksan iki sayfa olan Filin Yolculuğu’nu, tavsiye üzerine, arka arkaya okudum. Güzel, akıcı kitaplar. Okuyanlar, benim 152 sayfa olan Yüzleşme adlı kitabımın da akıcı, sürükleyici olduğunu söylüyorlar. Adı geçen üç kitap da roman türünde.
Nobel ödüllü kitapları beğendim fakat bir olağanüstülük görmedim. Her iki yazarın da kendilerine ait üslupları, anlatma, yazma tarzları var. Eh, benim de kendime has bir üslubum, yazma, anlatma tarzım var.
Ben her ikisini de beğendiğim halde, Nobel ödüllü bu kitapları beğenmeyenlerin hatta kitapları okumaya başlayıp da bitirmeyenlerin bile çıkabileceğini tahmin ediyorum. Tıpkı benim kitabımı da beğenmeyenler olabileceği gibi!
Şimdi, Kırmızı Pazartesi’yi, Filin Yolculuğu’nu ve Yüzleşme’yi yan yana koyuyorum; içeriklerini kıyaslıyorum, yazma üsluplarını değerlendiriyorum… Sonunda soruyorum: Yüzleşme’nin Nobel ödülü alan romanlardan ne eksiği var?
Bunu sorarken kinaye veya ironi yapmıyorum. Tamamıyla ciddiyim. Bu kıyaslama, kendini beğenmişlik, megalomanlık da değil. Gerçekten öğrenmek, anlamak istiyorum: Yüzleşme’nin, Kırmızı Pazartesi ve Filin Yolculuğu’ndan neyi eksik?
Bu kitapları internetten kolayca bulabilir, okuyabilirsiniz. Eğer sizde yoksa, Yüzleşme’yi de size ulaştırabilirim. İzmir’deyseniz her üçünü de size iletebilirim. Lütfen tarafsız bir gözle okuyun, inceleyin ve bana söyleyin:
Yüzleşme’nin Nobel alan romanlardan farkı, eksiği var mıdır?
Varsa nedir?