Kalem feryâd eder, ağlar
mürekkep,
“Beni cahil eline verme Ya Rab!
Lütfunla âlime çevir yolumu,
Kırma n’olur kanadımı, kolumu.”
Lâedri
Zaman gazetesi tanıtım kampanyasında bir
süredir “Yaftalamadan düşünün” sloganını kullanıyor.
“Yaftalamak” gündelik dilde her zaman
pejoratif bir anlam taşısa da “yafta” sözcüğü esas alınacak olursa
“Yaftalamadan düşünün” tavsiyesi hepten yanlış değil.
Ama ben yine de olumsuz çağrışımdan dolayı
“yaftalamak” yerine “adını koymak” demeyi tercih ediyorum.
Formülümüz bu durumda şu hali alıyor: “Adını
koymadan düşünün”.
İyi oldu, böylesi daha iyi oldu.
Şimdi de buradan hareketle, yani
“düşünerek”, birilerinin adını koyacağım.
İnternet ortamında yayın yapan ve bugüne
kadar hiç ziyaret etmediğim “Samanyolu Haber” adlı sitede hakkımda bir “yorum”
yer alıyormuş. Bir okurumun “Farkında değilsiniz herhalde, sizi de Ergenekoncu
yaptılar” mesajıyla haberdar oldum.
“Samanyolu Haber”; evet tahmin ettiğiniz
grubun yayın kuruluşlarından birisi bu.
Açıp baktım haliyle. Söz konusu “yorum”
şöyle bir şey:
“Bumin'e bir haller Oldu!
“Yeni Şafak yazarından şaşırtan dönüş
“Önceki yazılarında her fırsatta
demokrasiden dem vuran Yeni Şafak yazarı Kürşat “Bumin'e bugünlerde bir haller
oldu.
“Kürşat Bumin'i yakından takip eden
okuyucuları bu ani çark edişe bir anlam “vermekte zorlanıyorlar. Şimdi kamuoyu
Bumin'i Ergenekon destekçisi yazarlarla aynı “çizgiye getiren süreci merak
ediyor.
“İşte Bumin'in yazdığı son 3 yazı:”
Ardından da, söylendiği gibi, bu köşede
yayımlanmış üç yazım. Yani sırasıyla, “Her kötülüğü Ergenekon'un hesabına
yazmak doğru mu?”, “ 'Maksadı' ve 'ölçüsü' son derece yerinde eleştiriler”,
“İki önemli hatırlatma” başlıklı yazılar.
(Son iki yazının TRT'nin Tuncay Güney'i
ekrana taşımasını eleştiren yazılar olduğunu hatırlatırım.)
“Samanyolu Haber”in çiziktirdiği bu satırlar
“yoruma açık” olduğu için, altında da eline klavye geçiren bir takım adamların
görüşleri yer alıyor.
İçlerinden birkaçı, bu “çark edişim”in
sebebinin birilerinin elinde benimle ilgili “deliller” bulunmasından
kaynaklanabileceğini dile getiriyor.
Ve bu utanmaz “okur yorumları” -“yorum”un
kendisi yetmezmiş gibi- sitenin utanmaz editörleri tarafından sayfaya
yerleştiriliyor.
Oysa ben isterdim ki, “Samanyolu Haber”in
kardeş kuruluşu gazetenin yayın yönetmeni söz konusu “çark edişi” her hafta
başında yayımladığı “medya yazıları”nda dile getirsin de durumu hep beraber
gözden geçirelim.
Bu çerçevede kimse bana “Grup içinde yer
alan bir kuruluşun yayını sadece onu bağlamaz mı” demesin. Bu son derece
merkeziyetçi Grup'un bireysel inisiyatife ne derece kapalı olduğunu
hatırlatmaya gerek yok herhalde.
Velhâsıl, yazının başında sözünü ettiğim
“Adını koymadan düşünün” tavsiyesi doğrultusunda, hakkımda yapılan bu yayının
sorumluluğunu paylaşan herkesin adını koyuyorum: Fitne fücur.
Adamların zoruna bakın Allah aşkına!
Siz mi bana “demokrasiden dem vurmayı”
öğreteceksiniz? Siz mi bana “Ergenekon”u anlatacaksınız?
Haddini bilmezliğin ve utanmazlığın böylesi
ile az karşılaşılır doğrusu...
Arşiv