Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Eylül ayının başlarıydı, Doğan’
Nitekim çok geçmeden, bir ortak dostun düğününde
ikisi birden nikâh şahidi olup, birbirlerinin sırtlarını sıvazladılar. Sanırım,
arkasından da meyve suyu kadehlerini şerefe kaldırmışlardır.
* * *
Sonra Erdoğan, Karamehmet
grubunun bir gazete manşetini beğenmeyerek, öfkeli hitabet sanatının bütün
gücüyle “gazeteni kapatırsın” dedi.
Mesajı, söz konusu grupla birlikte, Şahenk, Ciner gibi gruplar da aldı.
İktidar gücünün öfkesi ve baskısı etkisini kısa zamanda gösterdi.
Bu gruplar henüz Samanyolu,
Kanal24, atv, Kanal7 olmadılar ama o yolda büyük bir mesafe aldılar.
Memleket ekonomik
bunalımla kavruluyor, gerek mahallî idarelerde, gerekse genel idarenin işlerinde
devasa yolsuzluk iddiaları var…
Fakat bunları manşete taşıyabilen yok.
* * *
TRT, zaten öteden beri iktidarların borazanıdır.
Ondan omurgalı bir yayın ilkesi beklemek saflık olur. Lâkin bu derece de “iktidar çiftliği” olacağını
beklemezdik. Bir “sabah programında”
sunucu bayan, AKP’li Keçiören belediye başkanını öve öve bitiremedi, Keçiören’i modern bir şehir haline
getirdiğini, söyledi. Topu, müdavim konuğu psikiyatri Prof.una attı.
Prof. Meğer dünden hazırmış. Belediye başkanı sayesinde, Keçiören’in dünyanın en güvenli ilçesi
olduğunu, tek başına bir kızın bile, gecenin her saatinde, ilçenin her yerinde
gezebileceğini, anlattı. Eh ne diyelim, biz de Sayın Başkanı tebrik
ediyoruz. Darısı, diğer başkanların başına!
* * *
Salı akşamı, NTV’de
“Neden” adlı program vardı.
Konuşmacıların 3’ü iktidar yanlısı, 1’ini tanımıyoruz ama herhalde muhalifmiş.
3’e karşı 1… Can Dündar’ı da sayarsan, 4’e karşı 1. Zaten o 1 de hiç
konuşturulmadı.
Aynı gün Habertürk’te
bir tartışma vardı. Orada da 4 iktidar yanlısına karşı 1 muhalif sese yer
verilmişti. İsterse vermesinler!
İktidarın gücü ne yapar adamı?
Bizim televizyon cihazı 5’i bölgesel olmak üzere
toplam 26 kanalı alabiliyor. Bunlar içinde muhalif tek kanal var. O da sık sık
kararıyor. Yakında tamamen kararacağından endişe ediyorum.
* * *
Oh, ne alâ demokrasi! Bütün muhalefeti sustur, sade
sen konuş!
Demokrasi budur!
Yakında seçim var ya, bu demokrasinin gereği,
Başbakanı TV’lere çağırırlar. Taha
Akyol’lar, Sedat Ergin’ler, Ertuğrul Özkök’ler, Birand’lar, Kırca’lar
çalışılmış, çanak sorularla Başbakanı bir terletirler, bir terletirler… İşte,
o kadar olur!
Halka bir güzel demokrasi ve fikir özgürlüğü dersi
verirler. Halk, demokrasiyi iyice özümser, benimser.
Dünya da, demokrasi nasıl olurmuş öğrenir.
Eksikleri varsa, bize bakarak tamamlar.
* * *
Üstatlardan
SES SİZ
OLUN
Ölüm bir emirledir ki,
En Yüksek’ten, sessiz olun!
Haksızlıklar
karşısında,
En yüksekten ses siz olun!..
16.09.2006, Ekrem
Şama
Önceki
yazılar